Türkiye’yi çok yakından ilgilendiren gelişmeler: Kürt bölgesi ikiye mi bölünüyor?

Yeni Birlik gazetesi yazarı Faruk Aktaş bugünkü

Türkiye’yi çok yakından ilgilendiren gelişmeler: Kürt bölgesi ikiye mi bölünüyor?
Yayınlama: 05.05.2020
2
A+
A-

İşte Faruk Aktaş’ın o yazısı;

Bütün dünya korona salgınıyla boğuşurken güneydoğu komşusu Irak’ta siyasi tansiyon giderek yükseliyor.

Bir yandan yeni hükümetin kurulması çabalarında son haftaya girilirken diğer yandan terör örgütü DEAŞ’ın saldırılarında ciddi bir artış gözleniyor.

Öte yandan ülkenin kuzeyindeki Kürdistan Bölgesi hem merkezi hükümet ile hem kendi içinde ciddi sorunlar yaşıyor.

Önce merkezi hükümetin kurulması ile ilgili gelişmelere değinmekte yarar var.

Geçtiğimiz ekim ayında başlayan ve 500’ü aşkın göstericinin öldürüldüğü protestoların ardından Başbakan Adil Abdulmehdi istifa etmiş, Cumhurbaşkanı Berhem Salih yeni hükümeti kurması için önce bağımsız aday Tevfik Allavi ardından eski Necef Valisi Adnan Zürfi’ye yetki vermiş, her ikisi de bunu başaramayınca son olarak bu görev Irak istihbaratının başındaki isim olan Mustafa Kazimi’ye verilmişti.

Hükümeti kurması için bir aylık süresi bu hafta dolacak olan Kazimi, hükümet programını ve kabine listesini geçtiğimiz hafta parlamentoya sunmuştu.

Oylamanın bugün (5 Mayıs) yapılması öngörülüyor.

Kazimi’nin kabinesinin onay görmesi için 329 sandalyeli parlamentonun salt çoğunluğunun onayı gerekiyor.

Hükümeti kurmakla görevlendirilmesinin ardından gerek parlamentoda çoğunluğu elinde bulunduran Şii gruplar, gerek Sünniler gerekse de Kürtler, Kazimi’ye tam destek verdiklerini açıklamışlardı.

Ancak bu hafta sonu sürpriz bir şekilde hem eski Başbakan Nuri Maliki’nin liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu hem de bir diğer eski Başbakan İyad Allavi’nin liderliğindeki Vataniyye Koalisyonu, Kazimi’nin kabinesine güvenoyu vermeyeceklerini açıkladı.

Ardından İran destekli Fetih Koalisyonu ile Türkmenlerden de Kazimi’ye yönelik eleştiriler geldi.

Fetih Koalisyonu, Kazimi’yi “hizipçilik” yapmakla suçlarken parlamentoda 8 üyesi bulunan Türkmenler, kabinede kendilerine yer verilmemesinden şikâyetçi oldu.

Gelişmeler, Kazimi’nin gruplar arası dengeyi sağlamakta başarısız olabileceği ve kabinesine güvenoyu verilmemesi ihtimalini de gündeme getirdi.

Böyle bir durumun yaşanmaması halinde Kazimi’nin bu hafta sonuna kadar, 29 Kasım’dan bu yana başbakanlık görevini geçici olarak sürdüren Adil Abdulmehdi’den görevi devralması bekleniyor.

Ancak kabinesi onay alsa bile Kazimi’nin işi hiç de kolay olmayacak.

Uzun süredir ABD ve İran’ın bilek güreşine sahne olan ülkede Şii, Sünni çekişmesi, Şiilerin kendi aralarındaki bölünmüşlüğü, her grubun, her yapılanmanın var olan silahlı yapılarının kontrolü, Kürtlerin durumu ve ekonomik sıkıntılar Kazimi’yi zorlayacak konuların başında geliyor.

Petrol fiyatlarındaki sert düşüş de Kazimi’nin işini daha da güçleştiriyor zira ülke ekonomisinin yüzde 95’i petrole bağlı.

Bu arada hükümet boşluğu, siyasi krizler sürerken son günlerde terör örgütü DEAŞ’ın da yeniden canlanabileceğine dair endişeler de söz konusu.

DEAŞ’ın hafta sonu aynı anda Kerkük, Selahaddin ve Diyala gibi üç büyük vilayete yönelik saldırıları bu endişelerin boş olmadığını gösteriyor.

Irak’ta sıkıntılar bunlarla da sınırlı değil.

Merkezi hükümetin, petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle Kürdistan Bölgesi’nin bütçesinde ciddi kısıntıya gitmesi Erbil ile Bağdat arasında yeni bir krize yol açmış durumda.

KÜRT BÖLGESİ DE KENDİ ARASINDA BÖLÜNÜYOR MU?

Irak’ın kendi içinde yaşadığı sorunlar bir yana ülkenin kuzeyindeki Kürdistan Bölgesi de kendi içinde ciddi sorunlar yaşıyor.

Bölgesel hükümetin iki ortağı Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ile Goran, büyük ortak Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) bayrak açtı.

İran’a yakınlığıyla bilinen ve PKK ile de iş birliği içinde her iki parti, etkili oldukları Süleymaniye ve Halepçe kentlerinde “özerklik” kararı aldı.

Bu illerdeki belediye meclislerinde alınan kararlar bölgesel yönetime gönderildi.

Her iki parti her ne kadar bu kararları yerel yönetimlerin güçlendirilmesi talepleriyle açıklasalar da işlerin bu noktaya gelmesinin nedeni KDP ile KYB arasında PKK nedeniyle yaşanan gerilime dayanıyor.

Geçtiğimiz ay içinde PKK’nın ana karargâhlarının bulunduğu Kandil’in kırsal bölgelerle bağlantısını sağlayan Zine Werte bölgesine bir grup peşmerge gücünün konuşlandırılması üzerine hükümetin iki büyük ortağı arasında gerginlik doğmuş, KYB, PKK’nın talebi üzerine söz konusu peşmerge gücünün oradan çekilmesini istemiş KDP ise bunu reddetmişti.

Bu durum PKK ile KDP arasında da ciddi bir gerilime yol açmış, PKK, KDP’yi “savaş” ile tehdit etmiş, KDP ise “Buralar sizin bölgeniz değil, buralardan çıkın” uyarısında bulunmuştu.

İşte haftalardır devam eden bu gerilim KYB ve Goran’ın da KDP’ye bayrak yol açmasına neden oldu ki bu gerilimin daha da tırmanması yüksek ihtimal.

Gerek Kürt bölgesi gerekse de Irak’ın genelindeki gelişmeler Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor.

Koronavirüs konusunda normalleşme süreci ile birlikte önümüzdeki günlerde Türkiye’nin dış politikadaki önceliklerinden birisi Irak olacak gibi.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.