Eylül ayı için hüzün ayıdır derler; kış kapımızdadır sanki; soğuk, kar, kapanan yollar, uzaklarda kalmış sevgililer, yakınlar
Eylül ayı için hüzün ayıdır derler; kış kapımızdadır sanki; soğuk, kar, kapanan yollar, uzaklarda kalmış sevgililer, yakınlar
Daha doğrusu ayrılığı çağrıştırır gibi yaklaşanlar olur Eylül’e. Üzülenler, hüzünlenenler… Ne kadar doğru bilmiyorum. Bu durum bölge bölge ve ülkelere göre de değişiklik gösterse de bizim ülkemizin her köşesinde Eylül, bence en güzel aydır. Hani bir sanatçı,-Alpay- “Okul yolu sensiz, ölüm kadar sessiz…” çığlıklarıyla ikilem içerisinde ve, “Eylül’de gel!” demememiş miydi sevgiliye?
Gerçekte yaz günlerinin kavurucu sıcakları, yerini tatlı bir serinliğe bırakır. Sanki sessizliğe yakın tenhalık ve serinlik kardeş gibidir. Tüm yaz ayının yoğunluğunu geride bırakarak, Eylül’ün tadına varmak elinizdedir. Nedir bu güzellikler derseniz, kalabalıkların yaşanmadığı huzur duyduğunuz aydır bence. Denizin pek de hırçınlaşmadığina bu ayda tanıklık edersiniz.
Sakin bir deniz size tüm güzellikleri sunar. Denize girilmeye devam edilir, üstelik güneşten bunalmadan… sahilde kitap bile okuyabilirsiniz. Yalnız kalmak isteyenler için de ideal bir aydır. Kendinizi dinlediğiniz veya kendinizle başbaşa kalarak dertleştiğiniz veya sorguladığınız aydır bence. Yani huzur ve hüzün tezattır sanki. Bir sahil kasabasında bütün yılı geçiriyorsanız ve Eylül ayındaysanız bu duygu yoğunluğu ile bazen çok uzaklara dalarsınız. Yani tüm karmaşık duyguların yaşandığı aydır bence. Unutmayın ki bu ayın size vermiş olduğu hüznü, mutluluğa ve huzura çevirmek elinizdedir. Benim gibi düşünenler vardır. Umarım Eylül herkese huzur ve mutluluk getirsin…