Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kitabımız yoktu kitabımız. Kırtasiyeci dükkânında kitap alamazdık. O günleri yaşadık” dedi, ekonominin kitabını yazdıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Memur-Sen Büyük Türkiye Buluşması’na katıldı. Erdoğan konuşmasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ‘Gezi’ci olmakla suçladı. Erdoğan özetle şu mesajları verdi:
MEMUR-SEN DİK DURUŞ SERGİLEDİ: Memur-Sen, kamu görevlilerimizin haklarını savunmanın yanında ülkemizde ve tüm dünyada hakkın, adaletin, özgürlüklerin gür sesi oluyor. İdeolojik sendikacılıkla arasına mesafe koyan Memur-Sen milli iradenin güçlendirilmesi yönünde atılan her türlü adıma da destek vermiştir. Memur-sen 28 Şubat başta olmak üzere darbe ve vesayete dönük tüm teşebbüslerin karşısında dik bir duruş sergilemiştir. Ülkemizi, milletimizi ilgilendiren her kritik hadisede onurlu, dirayetli, demokratik tavır takınmıştır. Son 19 yılda vesayetçi sisteme, cuntalara, ihanet çetelerine ve terör örgütlerine karşı verdiğimiz zorlu mücadelede dağ gibi yanımızda duran Memur-Sen’e burada bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.
28 ŞUBAT: Memur-Sen demokrasiye yaptığı katkıların yanı sıra toplu iş sözleşmelerine de yön veriyor. Kamu görevlilerimizin elde ettiği birçok kazanımın altında Memur-Sen’in de imzası oluyor. Milletimizin korona virüsü salgınıyla mücadelesinde verdiğiniz destek için de sizlere ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Güçlenerek yolunuza devam edeceğinize inanıyorum. Çoğu arkadaşımız 28 Şubat dönemini bizzat tecrübe etti. Aramızda sakalından dolayı tahkikata uğrayanlar, başörtüsünden dolayı okulundan atılanlar, fikirlerinden dolayı soruşturma geçirenler, kimliğinden dolayı sürgüne gönderilenler oldu. İltica ile mücadele kılıfı altında aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu yaklaşık 6 milyon insanımız vesayetçiler tarafından fişlendi. Sadece MEB’de 33 bin öğretmen disiplin soruşturması 10 bini aşkın öğretmen disiplin cezası aldı 10 bini aşkın öğretmen istifa etti. Hanım kardeşlerimiz inançları ile meslekleri arasında tercih yapmaya zorlandı. Milletin inançlarıyla kavgalı darbeci zihniyetin Türkiye ekonomisine verdiği zarar 300 milyar doların üzerindedir.
EKONOMİNİN KİTABINI YAZDIK: Kemal Kılıçdaroğlu memurların hepsini tehdit ediyor, benim memur kardeşlerim bunlara pabuç bırakmayacak. Son 19 yılda her başarının gerisinde çok ciddi bir emek gayret sabır strateji ve alın teri vardır. Her eser proje ve demokratik reform için çetin mücadeleler verdik. Çanakkale’de son tabliyenin vidalarını sıktık. Çanakkale Köprüsü yap-işlet-devretle yaptık. İnşallah 12 yıl sonra bu köprü devlete, millete kalacak. Ama bunların kafası bunu basmaz. Nasıl yaptınız bunu diyor, işte böyle yaptık. Birçok yatırımlarımızı böyle gerçekleştirdik. Hâlâ gerçekleştiriyoruz. Şu anda burada 5 bin kişi çalışıyor. Millet ‘Aç’ diyor, 5 bin kişi burada çalışıyor. Bu mesele ekonomide kafanız nasıl çalışıyor ona bakıyor. Biz bu noktada ekonominin kitabını evelallah yazdık, yazmaya devam ediyoruz.
KİTABIMIZ YOKTU KİTABIMIZ: 19 yıldır Türkiye’nin dört bir yanında eğer yollar yapılıyorsa iş bilenin kılıç kuşanının anlayışıyla oldu. Eğitimde aynı şeyleri yaptık. Okullarımızın halini biliyorsunuz, burada benim emsalim kardeşlerim bilirler okullarımızın hali neydi. Kitabımız yoktu kitabımız. Kırtasiyeci dükkânında kitap alamazdık. O günleri yaşadık. Geldik dedik biz sıralarımızın üzerine kitapları koyacağız ve yavrularımız ücretsiz olarak okuyacaklar.
BAY KEMAL TAKSİM’DE DEĞİL MİYDİ?: Dün Çanakkale’de muhteşem bir açılış töreni yaptık. Daha sonra gençlerle buluşma gerçekleştirdik, çok çok güzel oldu. Şu anda belediyelerde benim vatandaşlarımı sokağa atan sizsiniz ya. Belediyelerinizde işçilerimizi sokağa koyan sizsiniz. Hani kimseyi kapıya koymayacaktınız. Akşam yalan, sabah yalan. Türkiye’ye ve aziz milletimize hizmet yolculuğumuzda gizli açık pek çok engelleme girişimine muhatap olduk. Gezi olaylarında Bay Kemal Taksim’de değil miydi, Taksim’deydi. Ne işin var senin orada? Çünkü o da Gezici. Bunlar değil miydi Bezmialem Valide Sultan Camii’nin içine bira kutularıyla girenler. Bezmialem Valide Sultan Camii’nden Başbakanlık Ofisi’ne kanal açarak gidenler bunlar değil miydi? Bunlar tahribat yapar biz ise işimizi yaparız. Onlar Gezi olaylarında AKM’ye teröristleri astı biz yeniden muhteşem bir opera binası yaptık. Taksim Cami’ni yaptık mı? Yaptık, bizim işimiz yapmak bunların işi yıkmak.
BUSH’A DEDİM Kİ: Demokrasimizi güçlendirdik. Ekonomimizi bir avuç elite rağmen büyüttük. Savunma sanayimiz yüzde 20 yeriydi. Şimdi yüzde 80 yerli. Ah memur kardeşlerim… İlk seçim kazandığımızda ABD ve Avrupa ziyareti yaptım. Bush’a gidip bak biz terörle mücadele yapıyoruz İHA verecektiniz vermediniz dedim. Dışişlerini çağırdı Türkiye’ye süratle insansız hava aracı vereceksiniz dedi. 38 saat süreyle aldık. Bu bizi ev sahibi yaptı. Bayraktarın sahibi Allah rahmet eylesin oğullarıyla yaptı. İHA’larımız SİHA’larımız var. Teröristleri yok ediyoruz. Hem içeride hem de sınır dışında. Evet kötü komşular bizi ev sahibi yaptı.
HER TÜRLÜ REZİLLİK: Üretimimizi asalaklara rağmen arttırdık. Hak ve özgürlükleri bu ülkeyi tapulu malı gibi gören azgın azınlığa rağmen geliştirdik. Ülkemize çağ arttırdık. 10’a katlayan başarılara imza attık. Bu kutlu yürüyüşü çok daha kararlı şekilde sürdüreceğiz. Türkiye’nin son yıllarına baktığımızda bizim dünyamızda sadece sadece muhabbet kardeşlik var. Biz 84 milyonun birliği için uğraşırken karşıdakiler vatandaşlarımızı kamplaştırmaya çalışıyor. Ülkemiz ve milletimiz için vizyonları yok. Sıra yalana geldiğinde sınır tanımıyorlar. Yabancılarıyla yancılarıyla birlikte milli kalkınma projelerimizi engellemeye çalışmaktan şehit yakınlarına hareketler yağdırmaya kadar her türlü rezilliği sergiliyorlar.
Dün 27 Mayıs’a giden yolu yalanla döşeyenler bugün de aynısını yapmak için devam ediyorlar. Bir kadın genel başkana Allah aşkına soruyorum sizlere küfretmek yakışır mı? Ya sen bir kadınsın. O küfrü nasıl yapıyorsun? Şunu bil ki bu millet kime neyi yakıştıracağını çok iyi biliyor. Öyle omurgasız yapıyorlar ki biz hicap duyuyoruz. Mesela seçim döneminde meydanlarda namus sözü diyerek ne taahhüdü etmişlerse belediyelerde tam tersini yaptılar. En büyük personel kıyımına imza atarak çiğnediler.
3600’Ü ÇÖZMEYİ PLANLIYORUZ: Hamdolsun bugüne kadar kadar enflasyona karşı hiç ezdirmedik, bundan sonra da ezdirmeyeceğiz. Öğretmenlerimiz başta olmak üzere 3600 ek gösterge meselesini önümüzdeki yılın sonuna kadar çözmeyi planlıyoruz. Gerçi bizim yıllar önce sözünü verdiğimiz ve hazırlıklarını başlattığımız 3600 ek gösterge meselesini sahiplenmeye çalışan CHP gibi fırsatçıların olduğunu görüyoruz.
TÜRKİYE’DE MAFYAYA YER YOK: Sizlerin aracılığıyla Türkiye’de ne mafyaya ne de mafya siyasetine yer vardır. tehdit dilini öznesi haline getirenlerin bu ülkenin polisini öğretmenini rahatsız etmesine izin vermeyiz. Biz bu makamda olduğumuz sürece Allah’ın izniyle kimse sizin kılınızı dahi dokunamaz. (GazeteDuvar)