Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabından Yunanca paylaşımlar yaparak Yunanistan’a uyarıda bulundu. “Yunanistan’ı, tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden, söylemlerden ve eylemlerden uzak durması, aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, Ege’deki haklarından vazgeçmeyeceği gibi adaların silahlandırılması konusunda uluslararası anlaşmaların kendisine tanıdığı yetkileri gerektiğinde kullanmaktan da geri durmayacaktır.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan’a karşı uyarılarını bu kez İngilizce ve Yunanca olarak tekrarladı.
Twitter hesabından açıklamada bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “NATO içinde her bakımdan en yüksek bedeli ödeyen müttefik olarak son iki yıldır askeri heyet toplantı davetlerimize cevap dahi vermeyen Yunanistan’ın kışkırtmalarını soğukkanlılıkla karşıladık. Ancak bu sabrımızın ve soğukkanlılığımızın muhatabımız tarafından yanlış anlaşıldığını görüyoruz.” dedi.
“Yunanistan’ı, tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden, söylemlerden ve eylemlerden uzak durması, aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz. Türkiye, Ege’deki haklarından vazgeçmeyeceği gibi adaların silahlandırılması konusunda uluslararası anlaşmaların kendisine tanıdığı yetkileri gerektiğinde kullanmaktan da geri durmayacaktır.” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye kimsenin hakkını, hukukunu çiğnemez ama kendi hakkını, hukukunu da kimseye çiğnetmez. Doğu Akdeniz’de ülkemiz ana karasına 2 kilometreden daha az, Yunanistan’a ise 600 kilometreden daha fazla mesafedeki Meis Adası için 40 bin kilometrelik deniz yetki alanı talep etmenin anlamını uluslararası camianın takdirine bırakıyoruz. Gayrı askeri statüdeki adaların çeşitli tatbikatlara dahil edilerek NATO ve üçüncü taraf ülkelerin de bu hukuksuzluğa alet edilmeye çalışılması, sonu felaketle bitecek bir çabanın ötesinde anlama sahip değildir.
Yunanistan aynı zamanda Avrupa Birliği üyesi olmasına rağmen birliğin değerlerini, evrensel insan haklarını, uluslararası anlaşmaları hiçe sayarak Batı Trakya, Rodos ve İstanköy’de yaşayan Türk azınlığa baskı uygulamayı sürdürüyor.”