19 Mayıs, Samsun’da yeniden alevlenen Türklük ateşi

Anadolu Aydınlar ;Ocağı Genel Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztek, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla kalem aldığı “19 Mayıs, Samsun’da yeniden alevlenen Türklük ateşi” başlıklı yazı:

“Vatanın bağrına dayasın düşman hançerini, bulunur elbet kurtaracak bahtı kara maderini.

Türk yurdu, yedi düvel denilen dünyanın hakim güçleri tarafından işgal edilmiş, Türk’e Anadolu’nun ortasında bir avuç toprak bırakıldığı gün, yeniden varoluşun destanı planlanmış ve Samsun’dan bir güneş gibi doğacaktı. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları kararlıydı. Ya istiklal, ya ölüm diyerek yola çıkmışlardı. Yola çıktıklarında sarsılmaz bir inanca sahiptiler. Göğüsleri iman doluydu. Çünkü Gazi Paşa; “Milletimizi esir etmek isteyen düşmanları mutlaka yeneceğiz. Bu uğurda güven ve inancım bir an olsun sarsılmamıştır” diyordu.

Bir avuç insanla kurduğu teşkilat, dalga dalga büyüdü, vatanın her köşesini sardı. Millet bölük bölük ordu oldu. Dağ gibi oldu. Düşmanın üzerine alevler yağdırdı ve düşman kanında, kibrinde boğuldu. Türk’e zincir vurulamayacağı bir kez daha yedi düvele gösterilmiş oldu.

Türkler, kökü tarihin derinliklerinde olan, büyüdükçe büyüyecek ve sonsuza dek var olacak yüce bir millettir. O, milletlere baş eğdirmiş, baş olmuştur. medeniyet kurmuş, medeniyet götürmüş, yoldan çıkmış milletleri yola getirmiş, kıtaları yurt, denizleri göl edinmiştir. Tarih boyunca tarih yazmış, birçok milletin de tarihlerini süsleyerek, onlara onur kazandırmıştır. Türk, dünya üzerinde bazen fırtına veya kasırga gibi esen, bazen de kasırga sonrasının sakinliği içinde dünyayı aydınlatan güneş olmuştur.

Böyle bir milletin yetiştirdiği kahramanlar, önderler saymakla bitmez. Her biri ayrı bir fatihtir. Onlar bir çağı kapamış, bir çağı açmıştır. Son hakan Gazi Mustafa Kemal’dir. O yurdunu düşman çizmesi antından kurtardığı gibi siyasetçi, devlet adamı, düşünür, O yol gösterici, kanun yapıcı, devrimci ve ulusunun öğretmeni olmuştur. Batılıların ifadesi ile O, yüzyıllarda bir yetişen dâhidir. Dünyanın en ileri milletleri, O’nun gibi birisinin ülkelerinde doğmadığına ve böyle birine sahip olamadıklarına yanıp tutuşmuşlardır.

İşte, bağımsızlık benim karakterimdir diyerek tarih sahnesine çıkan Mustafa Kemal ATATÜRK, vatanın ve ulusun namus ve haysiyetinin çiğnendiği bir kara dönemde Türklüğün iradesi ve kurtarıcısı olmuştur.

O milletine gerçek çağdaşlığı göstermiştir. 57 yıllık kısacık ömrünü, Suriye’den Kuzey Afrika’ya, Balkan’lardan Filistin’e, Çanakkale’den Doğu Anadolu’ya cepheden cepheye koşarak geçirmiş, Geri kalan 15 yılda da borçtan arınmış, dünyada itibar gören, güçlü paktlara davet edilen, Egemen güçlerin ve Emperyalist devletlerin ve hatta düşmanlarının hayranlakla izlediği, devlet adamlarının görmeye can attığı, birlikte hareket etmeyi şeref saydığı onurlu bir ülke kurmuş ve o ülkeyi imar etmiştir. Onu daha şekillendirmeden cumhuriyet ve demokrasi ile tanıştırmış, ülkesini çok sevdiği ve kendilerinden çok şey beklediği gençliğe emanet ederek, ebedi istirahatgahına çekilmiştir.

Bugün Atatürk’ü anmanın, anlamanın, anlatmanın, yaptıklarından ders almanın, vasiyetlerine sahip çıkmanın, devrimlerini yaşatmanın, emanetlerini korumanın ve öğretilerini uygulamanın günüdür. Atatürk’ü anma ve gençlik spor bayramı milletimize kutlu olsun.”