Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde oturdukları kerpiç evin çökmesi sonucu enkaz altında kalan kızları 14 yaşındaki Güneş ve 13 yaşındaki Dindar’ı kaybeden Demiroğlu ailesi, kalacak yerleri olmadığı için çadırda yaşıyor.
Acılı baba Hamdullah Demiroğlu, kaybettiği kızlarından 8’inci sınıf öğrencisi Dindar’a verdiği sözün kendisini yaraladığını belirterek, “Kızıma söz vermiştim, ‘Seni okutup polis yapacağım’ demiştim, olmadı” dedi.
Çınar ilçesine bağlı kırsal Yaprakbaşı Mahallesi’nde, cumartesi günü 11 nüfuslu Demiroğlu ailesinin kaldığı iki katlı kerpiç evin kısmen çökmesi sonucu göçük altında kalan 9 kardeşten Güneş ve Dindar hayatını kaybetti. Maddi durumu kötü olan Demiroğlu ailesi için yakınları, yıkıntıların arasından bulabildikleri kilim, perde ve işe yarar eşyaları çıkarmaya çalıştı.
Evinin çökme anını anlatan baba Hamdullah Demiroğlu, “Olay anında uyumamıştım daha. Saat 22.00 sıralarıydı. Yıkıntı sırasında çocuklarımı kontrol ettim. O sırada kızlarım Güneş ve Dindar’ın enkazda kaldığını gördüm” dedi.
‘KIZIMA SÖZ VERMİŞTİM, POLİS YAPACAKTIM’
Göçükte kaybettiği kızlarından Dindar’a okutup polis yapacağı sözünü verdiğini ifade eden acılı baba Demrioğlu, “Büyük kızım Güneş, 14 yaşındaydı 8’inci sınıfı bitirmişti, onun küçüğü Dindar da 13 yaşındaydı, bu sene 8’inci sınıfa gidiyordu. Ben Dindar’a söz vermiştim, demiştim ki; ‘Seni okutup polis yapacağım, sözümün arkasındayım.’ Olmadı. Demek ki nasip değilmiş. Allah’tan gelen her şey başım gözüm üstüne. Bizim Allah’a, peygambere ve kadere inancımız varsa, böyle şeylere de inancımız var. Kaderde ne yazılmışsa baş göz üstüne diyeceğiz” diye konuştu.
YARDIM TALEBİ REDDEDİLMİŞ
Mevsimlik işçi olarak çalışan Demiroğlu, kalacak yerleri olmadığı için köylülerin AFAD’tan talep ettikleri çadırda yaşayacaklarını söyledi. Daha önce evini onarmak için ilgili kurumlara yardım talebinde bulunduğunu ve talebinin reddedildiğini belirten Demiroğlu şöyle konuştu:
“Ben daha önce Çınar’a gidip 3 defa fakir fonuna dilekçe verdim, evime bakılmadan reddedildi. Kimse gelip evimi kontrol etmedi. Benim de bu evi yapacak kadar gücüm yoktu. 9 çocuğum vardı. Sürekli çalışıyordum, sadece çocuklarımın okumasına ve onların doyurmasına yetiyordum. Ben 40 yaşındayım, hayatımı çocuklarıma adamıştım. Hep çalıştım, eşimle çalıştık. Bu çocukları topraktan çıkardık, çamurdan çıkardık. Benim şu anda oturacak evim yok. Allah razı olsun arkadaşlarımız AFAD’dan çadır istemişler, ben buraya çadır açacağım ve şimdi çadırda kalacağım. Çınar’da çalmadığım kapı yok, her kesin kapısını çaldım. Hiçbir dönüş olmadı bana. Şimdi diyorum keşke elimde olsaydı, borca girip çocuklarıma ev yapabileydim de bunu yaşamasaydım. Demek ki kaderimde bu varmış.”