İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, “isimsiz cumhurbaşkanı adayı” önerisini Kılıçdaroğlu’nun önünü kesme hamlesi olarak değerlendirmiştim. Ama diğer muhalefet partileriyle konuşunca eksik bir değerlendirme yaptığım sonucuna ulaştım.
(ABDULKADİR SELVİ – HÜRRİYET)
Akşener’in önerisi bazı muhalefet partileri tarafından da destekleniyor. Yani Meral Akşener bu önerisinde yalnız değil. Akşener’in önerisi CHP’yi özellikle de Kılıçdaroğlu’nu çok rahatsız etti. O gün bugündür Kılıçdaroğlu tek kelime etmedi.
Akşener’in isimsiz cumhurbaşkanı adayı önerisi iki sonucu doğurdu.
1) Akşener’in Kılıçdaroğlu’nun ortak adaylığını istemediği.
2) İkinci Fatih’e benzettiği Ekrem İmamoğlu’ndan desteğini çektiği.
KILIÇDAROĞLU VE AKŞENER TERS DÜŞTÜ
Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayını tarif ederken, devleti bilmesini ve siyasetten gelmesini istemişti. Bu çıkışı, ‘Kılıçdaroğlu kendini tarif ediyor. Sadece adı Kemal soyadı Kılıçdaroğlu yazmadığı kaldı’ yorumlarına neden olmuştu.
CHP Lideri, Millet İttifakı ortakları ortak aday gösterirse cumhurbaşkanı adayı olmaktan onur duyacağını ifade etmişti.
CHP Lideri kendi ismini ön plana çıkarırken, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın bir dönem daha belediye başkanlığı yapmaları gerektiğini söyleyerek onları denklem dışına itmişti.
Meral Akşener ise başbakanlığa talip olduğunu belirterek cumhurbaşkanlığı mücadelesinin dışına çıkmış ancak seçilecek bir cumhurbaşkanı adayı önerisini getirmişti. Akşener, Kılıçdaroğlu’nun ısrarlı tutumuna karşı bir hamle daha yaptı. İsimsiz cumhurbaşkanı adayı formülünü ortaya attı. “Biz cumhurbaşkanlığına yeni bir Sayın Erdoğan seçmeyeceğiz. Yani Almanya, Finlandiya cumhurbaşkanı gibi adını bile bilmediğiniz derleyici toparlayıcı, bu ülkede herkesin cumhurbaşkanı olacak bir kişiyi aday göstereceğiz” dedi.
KILIÇDAROĞLU’NA KÖTÜ HABER
Kılıçdaroğlu’nun ortak cumhurbaşkanı adaylığına Temel Karamollaoğlu ve Ahmet Davutoğlu’nun da sıcak bakmadığı biliniyor. Bu durumda cumhurbaşkanı adaylığı için 6 partinin ittifakını şart koşan Kılıçdaroğlu’nun planı suya düşüyor.
AKŞENER’E DESTEK
Ama daha önemlisi, Meral Akşener’in “isimsiz cumhurbaşkanı adayı” önerisinde yalnız olmadığı anlaşılıyor. Küçük partilerin bir kısmı, “CHP’yi temsil eden bir aday Erdoğan karşısında muhafazakâr oyları alarak cumhurbaşkanı seçilemez. Bu durumda her kesimden oy alabilecek bir cumhurbaşkanı adayı çıkaralım. Bu ortak aday olsun. Ama milletvekili seçimlerine küçük partiler birleşip tek bir partinin listesinden girelim” önerisini gündeme getirmeye hazırlanıyorlar.
İSİMSİZ CUMHURBAŞKANI ADAYI TUTAR MI?
Tabii bir süre bunu tartışacağız. Özellikle de muhalefet cephesinde iyi tartışılması gereken bir konu.
Başkanlık Sistemi’nde yönetilen bir Türkiye’de, Erdoğan gibi güçlü bir lider karşısında isimsiz cumhurbaşkanı adayı tutar mı? İsimsiz bir cumhurbaşkanı adayı Parlamenter Sistem’e dönüşü sağlar mı?
Bu tartışma Ekmeleddin İhsanoğlu formülünü gündeme getirecektir. Ama ben asıl başka bir noktaya odaklandım. Meral Akşener, isimsiz cumhurbaşkanı adayı modelini ortaya attığına göre kafasında bir isim var demektir. Peki o isim kim?
KÜÇÜK PARTİLER YENİ FORMÜLLER ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR
AK Parti ve MHP’nin Meclis’e sunduğu yeni seçim yasası, siyasette tahminlerin ötesinde hareketliliğe yol açtı. Küçük partiler hesaplarını gözden geçirmeye başladı.
1) Erken seçim ihtimali ortadan kalktı.
Anayasa’nın 67. maddesine göre seçimlere 1 yıl kala seçim yasasında yapılan değişiklik seçimlerde geçerli olmuyor.
2) Muhalefet liderlerinin erken seçim kartını kullanarak parti içindeki kaynamayı engelleme taktikleri boşa çıktı.
3) Bundan sonra muhalefet milletvekillerinde liste kaygısı daha çok hissedilmeye başlanacak.
4) Yeni sistemde yüzde 7 barajını aşmak için ittifakın toplam oyları yeterli olurken, milletvekili çıkarmak için ittifak partilerinin her birinin aldığı oylar geçerli olacak.
ARTIK OYLARLA VEKİL ÇIKARMAK
5) Bu durumda artık oylar denilen küçük partilerin oyları ittifakın büyük partisinin oylarıyla birleştirilip milletvekili çıkarması sağlanırken, yeni sistemde bu geçerli olmayacak. CHP bu yöntemle 11 yerde ilk kez milletvekili çıkarırken, ayrıca artı 32 milletvekili, İYİ Parti ise 6 milletvekili daha fazla çıkarmıştı.
CHP VE İYİ PARTİ CEPHESİNDE
6) DEVA, Gelecek, Saadet Partisi ve Demokrat Parti milletvekili çıkarmak için CHP ya da İYİ Parti listelerinden seçimlere girmeye çalışırsa bu kez CHP ve İYİ Parti milletvekillerinin liste ve sıralama kaygısı ortaya çıkacak.
KÜÇÜK PARTİLER AVANTAJI KAYBETTİ
7) Yüzde 50 artı 1 sistemi küçük partileri kilit konumuna getirirken, ittifaklar yoluyla hem baraja takılmamalarını sağlıyor hem de Meclis’te temsil edilme imkânı sunuyordu. Küçük partiler CHP ile ittifak yaparak hem baraj sorununu aşmayı hem de Meclis’e milletvekili sokmayı planlıyorlardı.
8) Seçim yasasıyla ilgili teklif, küçük partilerin hesaplarını yeniden gözden geçirmelerine neden oldu.
ÖNLERİNDE İKİ YOL VAR
9) Bu durum küçük partiler açısından bütün yolların kapandığı anlamına gelmiyor. Her formülün bir karşı formülü, her modelin bir karşı modeli geliştirilir. CHP veya İYİ Parti listelerinden girebilirler. Ya da küçük partiler ayrı bir ittifak oluşturup seçimlere asılabilirler.
KUTSAL İTTİFAK
Gelecek, DEVA ve Demokrat Parti 1991 seçimlerinde Erbakan, Türkeş ve Aykut Edibali’nin yaptığı gibi Saadet Partisi’nin etrafında, “Kutsal İttifak” kurabilirler. Ya da HDP’nin sol bileşenlerle yapmayı planladığı bir işbirliğine gidebilirler.
KÜÇÜK PARTİLER NE YAPACAK
AK Parti ve MHP’nin teklifi küçük partilerin üzerinde bir şok etkisi yaptı. Onların ittifaklar yoluyla barajı aşıp parti genel başkanlarını Meclis’e sokma planı suya düştü.
Ama küçük partilerin arayışları hemen başladı.
YENİ MODEL
İki model üzerinde çalışıyorlar.
1) Millet İttifakı olarak ortak cumhurbaşkanı adayı çıkarılsın. 6 parti ortak cumhurbaşkanı adayını desteklesin.
2) Küçük partiler CHP listelerinden seçime girmesin. Muhafazakâr seçmen CHP’ye oy vermekte zorlanabilir. Onun yerine Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA ve Demokrat Parti milletvekili seçimlerine Saadet Partisi ya da üzerinde ittifak edilecek bir diğer partinin listelerinden girsin.
Bunlar ilk günlerin arayışları. Ama bu hamur daha çok su götürür. Seçimlere gidilirken yeni ittifaklar kurulup eski ittifaklar bölünebilir.
Tabii işin sonunda milletin dediği olur.
Kaynak: Abdulkadir Selvi (Hürriyet)