MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şehit yakınına küfür eden İYİ Parti milletvekili Lütfü Türkkan’a sert tepki gösterdi. Bahçeli, “Şehidimizin bacısına küfür etmek soysuzluktur, şerefsizliktir, düşman dilidir.” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Bahçeli, “Türkiye’de görev yapan 10 ülkenin büyükelçisi tarafından açıklanan muhtıranın külleri soğumadan, şimdi de Kılıçdaroğlu karşımıza çıkmıştır. CHP Genel Başkanı, Türkiye’de görev yapan yabancı devlet büyükelçilerine bir mektup yollamıştır. Bu mektup 5 Kasım skandalı olarak tarihe geçecektir” dedi.
Bingöl’de şehit yakınına küfür eden İYİ Parti milletvekili Lütfü Türkkan‘a da değinen Bahçeli, “Milli ve manevi değerlerimiz sistematik şekilde tahrik edilmektedir. Bizler varlığımızı milletimize bağlı olduğuna inanan siyaset temsilcileriyiz. Şehit yakınlarımız bizlere haklarını helal etsinler. Bugünlerimizi borçlu olduğumuz şehitlerimiz ve ailelerimizi göz ardı etmemiz mümkün değildir. Açık açık söylüyorum, şehidimizin bacısına küfür etmek soysuzluktur, düşman dilidir. Bu kansızlık, ahlaksızlık hepimizin yüreğini dağlamıştır.
Yaptığını bulacak, ettiğini çekecektir. Ne yaptılarsa aynısı ile karşılaşmaları Allah’tan niyazımdır. Gereği mutlaka yapılacaktır. Şehitlerimizi unutmayacağız, aziz hatıralarını unutturmayacağız. Sorulacak hesaplarını yarına bırakmayacağız. İP Başkanı, Benim İmralı canisi ile mektup arkadaşı olduğumu söylüyor. İddiasını ispat etmez ise müfterinin en önde gidenidir.” dedi.
Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları:
“CHP yönetimi terörle mücadeleye hayır diyerek tarihin en büyük kırılmalarından birini yaşamıştır. CHP yönetimi, PKK’ya evet Türkiye’ye hayır demiştir. HDP’nin kafesine giren CHP resmen patlamıştır. CHP ile yüzleşmek demek Türkiye’nin huzursuzluk devirlerine ayna tutmak demektir. Nerede bir travma varsa orada CHP suçüstü yakalanmıştır. Kemal Kılıçdaroğlu bir sonuçtur, sebepler ise CHP’nin son 50 yıllık tarihinde yatmaktadır. Kılıçdaroğlu’nun bütün yolları Kandil’e açılmıştır. PKK’nın eline avucuna düşen CHP’nin hali utanç vesikasıdır. Mehmetlerimize kurşun sıkan, polislerimize pusu kuran, kadınlarımıza bebeklerimize ölüm saçan teröristlerle mücadeleye karşı çıkan CHP’dir ve bu güvenlik sorunu parti tarafını şeytandan yana kullanmıştır.
CHP’ye oy veren kardeşlerimiz şaşkındır, şok halindedir. İyice sıkışan, minderden kaçmak için çareler arayan Kılıçdaroğlu soluğu bu defa da Yozgat’ta almıştır. Atalarımız boşuna söylememiş, karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırmış. Gerçekten de Kılıçdaroğlu’nun hali tıpkısıyla budur. Sayın Kılıçdaroğlu, Kandil’de yuva değil mağara delikleri vardır, teröristleri o deliklerde yerle bir edeceğiz. Sanıyorum bilmiyorsun çünkü ilgilenmiyor, takip etmiyorsun. Teröristler sadece Kandil’de bulunmuyor. Senin meşru kabul ettiğin HDP, Kandil’in hıyanet odağıdır. Bari bunu kabullen, milletin huzuruna çıkarak af ve merhamet dilen. Yurdumuzun dört bir köşesinde analar evlatlarını almak için analar HDP il binalarının önünde nöbet tutuyorlar. Eğer kendine güveniyorsan HDP’li yoldaşlarının karşısına dikil de Kandil’i yerle yeksan edeceğini söyle. HDP’li bölücülerin, terör destekçilerinin yüzüne haykır. Haykır da adam mısın değil misin görelim.
Demokrasilerde muhalefet, iktidarlardan daha mühimdir. Muhalefet yalnızca demokrasilerde mevcuttur. TBMM’de denge ve denetleme göreviyle mesuldür. Türkiye’de görev yapan 10 ülkenin büyükelçisi tarafından açıklanan muhtıranın külleri soğumadan, şimdi de Kılıçdaroğlu karşımıza çıkmıştır. CHP Genel Başkanı, Türkiye’de görev yapan yabancı devlet büyükelçilerine bir mektup yollamıştır. Bu mektup 5 Kasım skandalı olarak tarihe geçecektir. Bahse konu mektupta diyor ki “Ülkenizdeki yatırımcılar, Kanal İstanbul gibi her yönüyle dünya iklimine karşı olan bu projeyi desteklememelidir. Kanal İstanbul’un uygulanmasının önlenmesi için mücadele etmeye devam edeceğim. Sizlere de dünyayı korumak için çağrıda bulunuyorum” Sayın Kılıçdaroğlu ne hallere düştün? Seni ele geçiren irade kimdir? İtiraf et de yardım edip elinden tutalım. Türkiye’yi nasıl bir mantıkla hangi hakla şikayet ediyorsun?
Kılıçdaroğlu bir çuval inciri berbat etmiştir. Artık suyu ısınmış, miadı dolmuştur. Mektup gayrimillidir, gayrimeşrudur, bu mektup bir rezalettir. Zillet ittifakının yama tutmadığı ortaya çıkmıştır. Yabancı büyükelçilere mektup yazıp Türkiye’yi şikayet etmen ipliğini pazara çıkarmıştır.
Terörle mücadele aynı zamanda vatan mücadelesi, millet mücadelesi, bağımsızlık mücadelesidir. 24 Temmuz 2015’ten bugüne kadar 32 bin 859 terörist etkisiz hale getirilmiştir. 1 Ocak’tan bu yana da 2 bin 384 hainin başı ezilmiştir. Allah’ın izniyle terör müsibetinin kökü kazınacaktır. İstedikleri kadar tezkereye hayır desinler…
Son zamanlarda PKK/YPG ile Esad rejimi arasında görüşmelerin arttığı görülmektedir. ABD Dışişleri Bakanlığı, PKK/YPG’ye karşı muhtemel operasyona engel çıkarmak için Türkiye’ye çağrılar yapmaktadır. ABD Başkanı da aralık ayındaki sözde demokrasi zirvesine ülkemizi çağırmayarak mesajlar vermek çabasındadır. Milli güvenliğimize diş bileyen kim olursa olsun bedelini en ağır şekilde ödeyecektir. Tezkere kararı açıktır, terör örgütleri için artık hiçbir yer güvenli değildir. Artık bu işin başka çaresi kalmamıştır. Seyit Onbaşı’nın duruşu kahramanlarımızın mücadele ilkesinin esaslarıdır.
Onlar göz boyamak için durmasınlar dedikodu yapsınlar, millet baştan ayağa bunları zifte bulayacaktır. Kimin eli kimin cebinde belli değildir. 26 Eylül 2021 tarihinde Erbil’de bir toplantı gerçekleştirilmiş, Irak asıllı Yahudilerin bu ülkeye dönmesi için ortam hazırlanmıştır. 7 Kasım 2021 tarihinde Irak Başbakanı Kazimi’ye suikast girişiminde bulunulmuş, Allah’tan yara almadan kurtulmuştur. Öte yandan Bosna Hersek huzursuzluk içindedir. BM yeni bir savaş ihtimalinden bahsetmektedir. ABD ise askeri yığınak ile meşguldür. CHP, HDP, İP ve diğer yandaşları nasıl direnirlerse dirensinler Türkiye zulme, teröre, hıyanete teslim olmayacaktır. Güvencemiz büyük Türk milletidir.
Buradan İP Başkanı’na sesleniyorum. Neyse bildiğin açıklamalısın. Hangi mektupları gönderip aldığımızı paylaşmak mecburiyetindesin.
Şehidimizin bacısına küfreden alçağa CHP’den en ufak itiraz gelmedi, gelemedi. CHP sözcüleri size ne oldu, nereye kaçtınız? Şehit hepimizin şehidi, ailesi hepimizin ailesi.”
(haberler.com)