CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir Avrupa ülkesinin büyükelçisi ile gizli bir görüşme gerçekleştirdiği iddiasına ilişkin bir ayrıntı daha ortaya çıktı. Bakan Soylu, söz konusu görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konu edildiğini ve bu bilginin CHP içinden verildiğini belirtti.
Aydın’daki Adnan Menderes Müzesi’nde düzenlenen “Demokrasiye Geçişin 72. Yılında Adnan Menderes ve Türkiye Demokrasi Tarihi” konulu foruma katılarak dikkat çeken açıklamalar yaptı. Daha önce CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir Avrupa ülkesinin büyükelçisi ile gizli bir görüşme gerçekleştirdiğini gündeme getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, iddiasıyla ilgili yeni detayları kamuoyu ile paylaştı. Bakan Soylu, Kılıçdaroğlu’nun görüşmede neleri konuştuğunu anlatırken, bilginin CHP içerisinden verildiğini açıkladı.
Aydın’daki Adnan Menderes Müzesi’nde düzenlenen “Demokrasiye Geçişin 72. Yılında Adnan Menderes ve Türkiye Demokrasi Tarihi” konulu foruma katılan Soylu, Adnan Menderes döneminde üniversitelerin, barajların, köprülerin, yolların yapıldığını, uluslararası paktlar oluşturulmaya çalışıldığını, bugün de aynılarının Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yapılmaya devam edildiğini anlattı.
Bu milletin değerlerini altüst etmeye, kimliğini değiştirmeye çalışanlarla mücadelenin de sürdüğünü vurgulayan Soylu, 28 Şubat’ta sarf edilen “bin yıl hedefinin”, bu topraklarda bin yıldır yaşayan milletin kimliğini değiştirmekle ilgili olduğunu söyledi.
“Bin yıldır değiştirmek istiyorlar, ‘biz sizi beğenmiyoruz’ diyorlar. Çünkü biz batının bize giydirdiği elbiseye girmedik bugüne kadar” diyen Soylu, bugünlerde büyükelçilerin hareketli olmasının da bununla bağlantılı olduğunu ifade etti.
Bakan Soylu, şöyle konuştu:
“Ben bir şey söyledim; ‘siz bir büyükelçiyi, birisine gönderdiniz’ dedim. ‘Ben göndermedim’ desin Sayın Kılıçdaroğlu. Bir iddiayı daha ortaya koyuyorum. Ben tek tek konuştuğunuz cümleleri söyleyeceğim. Utanmadan 2023 yılında kaç tane milletvekili çıkacağını bir Avrupa ülkesinin büyükelçisiyle konuştunuz. Ufak bir dedikodu daha vereyim, Çağatay Kılıç dedikodusu yaptınız. ‘Tayyip Erdoğan, bunu niye bu ülkeye gönderdi’ diye dedikodusunu yaptınız.
İlk cumhurbaşkanı seçilenin 2 veya 3 yıl gideceğini, ardından yeni cumhurbaşkanı seçmek zorunda olunduğunu konuştunuz. Daha söyleyeyim, Ukrayna-Rusya Savaşı’nın sonuçlarının Türkiye’nin seçimini nasıl etkileyeceğini değerlendirdiniz. Daha ötesini söyleyeyim, sözde Millet İttifakı içindeki bütün ayrıntıları, Ali Babacan’ı, Ahmet Davutoğlu’nu nereye oturttuğunuzu, HDP’den nasıl oy devşirileceğini…
Hiçbir hassasiyetiniz yok. Allahtan bu ülkede CHP içerisinde de bu vatana ihanet edenlere karşı içi cızlayan ve bunları nerede konuşulmuşsa oradan nakleden insanlar var da bunlar bir vesileyle ihaneti vataniye olabilecek bir tabloyu ortaya koyabiliyorlar. Sizin ne demokrasiye ne vatana ne ortaya koyduğunuz masaya saygınız olmadığını, biraz daha konuşurlarsa daha ötesini söyleyerek ortaya koyacağım.”
İdam edilen bir başbakan, dışişleri bakanı, maliye bakanı, hapse atılan bir cumhurbaşkanı ve hapiste öldürülen insanların anısının yaşatıldığı bir müzede bulunduklarını anlatan Soylu, millete teslim olanlar ile Batı’ya teslim olanlar arasında önemli farklılıklar bulunduğunu söyledi.
Soylu, şu ifadeleri kullandı:
“Aramızdaki fark şu, biz ölüme razıyız, onlar tatlı hayatlarına razılar. Tayyip Erdoğan ile aralarındaki fark da bu. Tayyip Erdoğan, Allah’a ve millete teslim, onlar Batı’ya teslim. Burada kim kazanır, elbette millet kazanır.
Millet kendine ait cezalandırma taleplerini de Batı’dan sürekli görmektedir. Buna da bir karşılık vermektedir. 1960’da darbe oldu, korkmadı. 1965’da Adalet Partisini getirdi. 1980’de darbe oldu. Dönemin cumhurbaşkanı çıktı, ‘şu partiye oy vereceksiniz’ dedi, millet tersini yaptı. Amerika’ya, darbeye baskıya karşı geldi.”
1960’ta yaşananları milletin içine attığını, bunun büyüklerin içlerinde bir “ah” olarak kaldığını dile getiren Soylu, gençlerin bunun rövanşını 15 Temmuz’da F-16’lara çıplak ellerle karşı gelerek aldığını kaydetti.
Bakan Soylu, 21. yüzyılın millete kendisine daha fazla güvenmeyi öğrettiğini belirterek, “Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’si bize daha fazla kendimize güvenmeyi öğretti, Batı’nın içinin kof olduğunu, kağıttan kaplan olduğunu bize öğretti. Öyle olmasaydı Ayasofya açılmazdı, öyle olmasaydı İstanbul Havalimanı Avrupa’nın en büyük havalimanlarına mağlup olur, temeli atılmış akim kalmış olurdu.” diye konuştu.
Forumda “Demokrasiye Geçişin 72. Yılında Adnan Menderes ve Demokrasi Tarihi” başlığı altında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurul Üyesi Murat Yılmaz ile bazı gazeteci ve yazarlar değerlendirmelerde bulundu.
Foruma Aydın Valisi Hüseyin Aksoy, AK Parti Aydın Milletvekilleri Metin Yavuz, Rıza Posacı, Bekir Kuvvet Erim, Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Kurtca Eker de katıldı.
Kaynak: Türkiye Gazetesi