–
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Ofisi’nde Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Bahadır Sucaklı, bazı ülkelerde Covid-19 aşısı olan yaşlılar arasındaki ölümlerin, aşıyla bağlantısı olduğuna dair bilimsel bir kanıt bulunmadığını söyledi. Dr. Sucaklı, “Bu ölümlerin aşı sonrası meydana gelmesinin tesadüfi olarak değerlendirilmesi söz konusudur. Mevcut aşı uygulamaları içerisinde aşıyla ilişkilendirilmiş herhangi bir ölüm DSÖ’ye bildirilmedi” dedi.
DSÖ Türkiye Ofisi’nde Halk Sağlığı Uzmanı olarak görev yapan Dr. Bahadır Sucaklı, bulaşıcı hastalıklarla mücadelede aşının en önemli silahlardan olduğunu söyledi. Dr. Sucaklı, aşının toplumda bağışıklık oluşturup, ağır klinik tabloyu önleyerek hastalıkla mücadelede son derece önemli olduğunu vurguladı. Dr. Sucaklı, aşının sınırlı olması nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın öncelik sıralaması belirlediğini hatırlatırken, aşılama sürecinin tamamlanmasının dünyadaki aşı üretim kabiliyetinin genişlemesine bağlı olduğunu kaydetti.
Dr. Sucaklı, “Bunun için tüm aşı üreticilerinin bir an önce aşı üretim kapasitesine erişmeleri, aşı üretim kapasitesinin tüm ülkelere yaygınlaştırılması, teknoloji transferinin geliştirilmesi son derece önemli. Yine de tüm aşı kapasitesinin kullanılması bile söz konusu olsa dünya nüfusunun aşılanmasının 1 yıldan daha az bir süre olacağı öngörülmüyor. Dolayısıyla hızlı bir şekilde tüm dünyanın korunabileceği bir aşılama programından maalesef şu anda bahsedemeyeceğiz. Ancak kritik hizmetlerde devam edenlerin ya da yüksek risk altında olanların korunması hastalıkla ilgili ağır hastalık tablosunun ve bununla ilgili de sağlık yükünün azaltılması konusunda sağlık sistemlerine yardımcı olacaktır” ifadelerini kullandı.
Aşılamada toplumsal bağışıklığın hastalığın bulaştırıcılığı ile ilgili bir kavram olduğunu kaydeden Dr. Sucaklı, şunları söyledi:
“Pandemik virüsün bulaştırıcılığı ele alındığında aslında yüzde 60’lık bir oranda toplumsal bağışıklığa erişmenin hastalığın yayılımını durdurabileceği ifade ediliyor. Mevcut aşılama hızlarımızla yüzde 60 bağışıklık oranına ulaşabilecek miyiz? Bu biraz aşıların tedariği ve zaman içerisinde uygulanmasıyla ilgili olacak. Ancak tüm dünyada belli ölçüde hastalığın yayılması ve aşılama programlarının ilerlemesi ile beraber toplumsal bağışıklığın zaman içerisinde oluşabileceği öngörülüyor. Belirli bir toplumsal bağışıklığa ulaştığında hastalığın yayılımının artık vaka sayılarını artıracak yönde olmayacağını varsayabiliyoruz. Halen mevcut ülkelerde kullanılmakta olan aşıların ağır hastalığı engelleyici etkileri olduğunu biliyoruz. Ancak bu aşıların hastalığın alınmasında ve bulaştırılmasında ne kadar etkili olduğu konusunda bilgilerimiz henüz yetersizdir. Dolayısıyla mevcut aşılama programıyla ne kadar bir süre içerisinde toplumsal bağışıklığa ulaşılabileceği konusunda aslında henüz bir netlik yok.” (CNNTürk)