Haziran ayı yağışlı geçti, sivrisinek sayısı arttı. Özellikle dere yatağına ya da durgun sulara yakın yerlerde yaşayan İstanbullular camlarını açamaz hale geldi. Doç. Dr. Zekai Kutlubay ise belediyelerin kullandığı ilaçlara dikkat çekerek “Sinekler mevcut ilaçlara karşı dirençliler” dedi.
İstanbul’da bir süredir vatandaşların kâbusu haline gelen sivrisinekler sebebiyle hastanelere başvuranların sayısı arttı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Başhekimi ve Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zekai Kutlubay ise sinek ısırığı şikâyetiyle hastanelere gidenlerin sayısının da arttığını belirterek şunları söyledi:
CİNSLERİ DEĞİŞMEDİ
“Son zamanlarda gerek Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gerek diğer hastanelerin dermatoloji bölümlerine yoğun sayıda böcek, sinek ısırığı sebebiyle yaygın alerjiden dolayı polikliniklere başvuran hasta sayısında artış var. Son birkaç yıldır hem karasineklerin hem sivrisineklerin sayısında artış var. Sivrisineklerin ya da karasineklerin cinsinde bir değişiklik yok fakat belediyelerin kullandığı ilaçlara karşı direnç gelişmesinden dolayı sineklerin sayısında inanılmaz bir artış var. Sinekler mevcut ilaçlara karşı dirençliler. Mevcut ilaçlar bunları öldürmüyor. Dolayısıyla bunlar daha çok artıyor. Özellikle havaların sıcaklığının artması, yağmurların yağması sineklerin artmasını sağlıyor.
‘KABARIYOR, ŞİŞİYOR’
Bize gelen hastaların ya ısırıldıkları bölgede kızarıklık, şişkinlik ya da yara tarzında oluşabiliyor veya alerjik atopik dediğimiz kişilerde sadece ısırıldıkları bölgelerde değil de tüm vücutta kabarma, kızarma şişlik olabiliyor. Hastanın alerjik durumu varsa, bu çocuk ve yetişkin de olabilir tüm vücutta, gözde, dudakta şişme çok çok ileri vakalarda anafilaktik reaksiyonlar yani solunum durması, nefes almada zorluklar gibi birtakım belirtilere bile neden olabilir.
‘ÇARE FESLEĞEN, BİBERİYE’
Fesleğen, biberiye gibi bitkiler eğer ortamda varsa onların kokusuna sivrisinekler pek gelmezler. Kimyasal ya da bitkisel sinek kovucular var. Limon, lavanta, okaliptüs, karanfil, tarçın yağı sinek kovucu özelliği bilinen yağlar. Sivrisinekler daha çok parlak giysilere gelirler. Yağlanması fazla olan kişileri ısırırlar. ‘0’ kan grubunda olan kişiler farklı bir salgı üretiyor, bu salgıyı algılayarak bu kan grubundakilere geliyor. ‘A’ kan grubunda olanları ise daha az ısırır. Isırdıktan sonra en güzel uygulama soğuk su, ya da buz tutmaktır. Limonu kesip, limon sürebilirler. Karbonat ya da aspirini eritip o karışımı o bölgeye sürebilirler. Alerjik bir durumu varsa ve reaksiyon geliştiyse mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir.”
BATI NİL VİRÜSÜ GÖRÜLMÜŞTÜ
Geçen yıl Avcılar Yeşilkent Mahallesi’nde yaşayan 4 kişide, sivrisineklerden geçtiği bilinen Batı Nil virüsü tespit edilmişti. Avcılar’da yaşayan vatandaşlar bu yıl yine sivrisinek sorunuyla karşı karşıya olduklarını ve camlarını açamadıklarını belirtiyor. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veterinerlik Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz ise sivrisineklerin hastalık taşıma riski olduğunu ifade ederek, Batı Nil virüsüne karşı uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Yılmaz, “Hem sivrisineklerde hem kuşlarda var. Kuşlarda var olan virüsü sivrisinekler kan emerek alıyorlar. Kuşlardan aldıkları virüsü daha sonra hayvanlara ve insanlara bulaştırabiliyorlar” dedi.