Devletin kurumları dört yıl boyunca çalıştı. Ortaya, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bunun ucu Türkiye’de değil, bunun ucu dışarıda” diye bahsettiği o organizasyonun şeması çıkarıldı. İşte, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış’ın açıkladığı şema ve o bağlantılar!
Bundan tam dört yıl önce 15 Temmuz 2016 gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın canlı yayındaki çağrısının ardından bir millet demokrasi için, vatanı için, geleceği için sokaklara çıktı. Bundan tam dört yıl önce bir millet canı pahasına demokrasi savaşı verdi.
FaceTime yayını
Savaş uçaklarının şehirlerin üzerinde uçup bombalar attığı, helikopterlerin ateş açtığı, tankların caddeleri kapattığı o gece, Cumhurbaşkanı Erdoğan, CNN Türk ekranında saat 00.24’te yaptığı tarihi çağrıda “Şu anda bu milletin imkânlarıyla ortaya konmuş olan tankı, topu, uçağını, helikopterini kullanarak milletin üzerine gelmenin bedelini bunlar çok ağır ödeyeceklerdir. Milletime de bir çağrı yapıyorum, milletimizi illerimizin meydanlarına davet ediyorum. Halk gücünün üstünde bir güç ben tanımadım bugüne kadar…” demişti.
Tam da dediği gibi olmuş ve o sözlerin ardından bir millet sokaklara inmişti. O gece büyük bir mücadele yaşandı, demokrasi yolunda şehitler verildi. Bir millet ülkesini, vatanını, geleceğini, demokrasisini elinden almaya kalkan terör örgütüne “Dur!” dedi. Terör örgütünün beli kırıldı, Türkiye içindeki etkisi büyük oranda ortadan kaldırıldı. Ancak mücadele bitmedi. Mücadele dört yıl önce 15 Temmuz gecesindeki gibi aynı kararlılıkla sürdürülüyor. Hâlâ kripto örgüt üyeleri yakalanıyor.
Örgütün yapısı
Dört yıldır devam eden kararlı mücadeleye rağmen hâlâ bazı örgüt üyelerinin gizlenebilmesi ve devlette görev yapabilmesinin nedeniyse örgütün karanlık yapısı. 1980’lerden beri adeta bir istihbarat örgütü gibi yapılanan örgüt, karanlık koridorlardan oluşuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, o yapıyı bir grup toplantısında “FETÖ tehdidi konusunda kurumlarımızı harekete geçirdikten sonra dahi, bu yapının gerçek organizasyon şemasını çıkarmakta zorlandık. İlk kuruluş yıllarından itibaren bu yapıyı organize eden akıl öyle bir sistem kurmuş ki en kritik isim üzerinden dahi en fazla birkaç kademe geriye gidebiliyorsunuz. Bunun ucu Türkiye’de değil, bunun ucu dışarıda” demişti. Devletin kurumları dört yıl boyunca çalıştı, ifadeler okundu, bağlantılar çıkartıldı. Ortaya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bahsettiği o organizasyon şeması çıkartıldı. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış’ın CNN Türk ekranında ilk kez açıkladığı o organizasyonun şemasını dört yılın sonunda sizlerle de ayrıntılı bir biçimde paylaşmak istiyorum.
ÖRGÜT 3 ANA PARÇADAN OLUŞUYOR
– Örgütün üzüm salkımı şeklindeki karmaşık şemasını en tepedekilerin dışındakiler bilmiyor.
– Örgüt içindeki yönetim ve ana yapıda çalışan kesim maaş alıyor.
SİVİL YAPI
– En tepede örgüt elebaşısı Fetullah Gülen yer alıyor. Hemen altında ülke imamları ve Türkiye istişare heyeti var. 20 kişilik heyetten sadece iki kişi tutuklu. Diğerleri yurtdışında. Türkiye istişare heyetini coğrafi bölge imamları, il ve eyalet imamları, büyük bölge imamları, küçük bölge imamları takip ediyor.
– Sivil yapı örgütlenmesi evlere kadar uzanıyor.
– Sivil yapı birbirini tanıyor.
– Siyasetle ilişki kuran, işinsanlarıyla ilişkiye giren, sermaye yaratan, himmet toplayan sivil yapı. Siyaset ilişkilerini güç üzerinden yürütüyorlar. Ana hedefleri bürokrasiyi ele geçirmek.
EĞİTİM YAPILANMASI
– Eğitim yapılanması, sivil yapı gibi göz önünde değil. Aksine tam gizlilik içinde örgütlenmiş mahrem bir yapı.
– Mahallelere, evlere girecek; tek tek öğrencilere ve ailelere ulaşacak şekilde örgütlenmiş.
– Temel hedef, küçük yaşta çocukları ele geçirerek örgüte insan yetiştirmek.
ÜNİTE YAPILANMASI
– Askeri eğitim bittikten, rütbe alındıktan sonra kişi örgütte ünite yapılanmasına geçiyor.
– Ünite yapılanması paralel yapılanma. Abiye ‘öğretmen’, rütbeliye ‘öğrenci’ deniyor.
– Tamamen mahrem bir yapılanma. Görüşmeler bire bir yapılıyor.
– Örneğin Hava Kuvvetleri imamı Kemal Batmaz’ın altında 10 genel müdür, onların altında genel müdür yardımcıları, öğretmenler ve öğrenciler var.
KATALOG EVLİLİKLER
– Örgütteki öğrenci ‘izdivaç mesulü yapılanması’ çerçevesinde örgütten biriyle evlendiriliyor. Kadınlar üç gruba ayrılmış.
A grubu: Kendisinde ve ailesinde FETÖ izi görülmüyor, bu iz saklanıyor. Bu grup subaylarla evlendiriliyor.
B grubu: Kendisinde FETÖ izi yok, ailesinde var. Bu grup üst düzey emniyet mensuplarıyla evlendiriliyor.
C grubu: Kendisinde ve ailesinde FETÖ izi var. Bu grup emniyette memurlarla evlendiriliyor.
– Evlilik görüşmeleri kadının ablası ve erkeğin abisinin de katıldığı dörtlü görüşmeyle kararlaştırılıyor.
GENEL TESPİTLER
– Gelir seviyesi düşük, başarılı ve zeki öğrenciler seçiliyor.
– Milli ve manevi değerlere saygılı, ahlaklı insan yetiştiriliyor algısı veriliyor.
– Ordu içinde milli ve manevi değerlere sahip insanlara ihtiyaç olduğu algısı veriliyor.
– Öğrenciyi kendilerine borçlu hale getiriyorlar.
– Öğrenci çeşitli yöntemlerle ailesinden uzaklaştırılıyor.
– Okuldan atılma ve tazminat korkusu yaşatıyorlar.
– Haberleşmenin gizli yöntemlerini kullanıyorlar.
– İbadet gizlilik içinde yapılıyor.
– Örgüt içi evlilik yaptırılıyor.
Dış yardım var mı?
Bir dış yardım almadan bu organizasyon şeması nasıl oluşturulur ve nasıl hayata geçirilir sorusu önümüzde duruyor. Yapının deşifre edilmesi mücadelede kritik önem taşıyor. Ancak örgütün elebaşısı ve hemen altında yer alan istişare heyetinin büyük çoğunluğunun kaçak olduklarını unutmamak gerekiyor. Türkiye’nin iade talepleri yanıtsız bırakılıyor. Bazı ülkeler, ‘müttefikimiz’ diye hitap ettikleri Türkiye’de 2016’da darbe ve terör saldırısı gerçekleştirmek isteyen örgütün yöneticilerini kendi topraklarında ağırlamaya devam ediyorlar. Bu karanlık yapı, ülkelerin bu tavrı, bir dış yardım almadan bu şema nasıl hayata geçirilir sorusu ortada dururken Türkiye’nin kararlı ve hukuk içindeki mücadelesi sürmelidir. Yetkililer yapının şu an işler hale getirilmesinin çok zor olduğunun, önemli bir mücadele verildiğinin altını çiziyor. Ancak mücadele bir şekilde durur ya da savsaklanırsa, örgütün yöneticilerinin yurtdışında bulunması nedeniyle yapıyı tekrar işler hale getirmek için ellerinden geleni yapacakları uyarısında bulunuyorlar. Darbe girişiminin beyni ‘Yurtta Sulh Konseyi’ üyelerinin yargılandığı Çatı Davası’nda aralarında Akın Öztürk’ün (üstte) de bulunduğu 17 sanığa 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.