Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde “Ford Otosan Yeniköy Fabrikası Açılış Töreni”ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Pek çok ülkede enflasyon oranları 60-70 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara geriletmek en önemli hedefimiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde “Ford Otosan Yeniköy Fabrikası Açılış Töreni”ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Pek çok ülkede enflasyon oranları 60-70 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara geriletmek en önemli hedefimiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Küresel ekonomi 2-3 yıldır çok ciddi zorluklarla, krizlerle mücadele ediyor. Pek çok ülkede enflasyon oranları 60-70 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara geriletmek en önemli hedefimiz. Dünyadaki diğer tüm ülkeler gibi biz de etkilendik, etkileniyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde “Ford Otosan Yeniköy Fabrikası Açılış Töreni”nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
Bugün burada üretime başlama heyecanını 2014’te birlikte paylaştığımız, ilave yatırımla 2021’de kapasite büyümesine şahitlik ettiğimiz Yeniköy Fabrikası’nın açılış töreni için bir aradayız.
Avrupa’nın en büyük ticari araç üretim tesisi haline geldi. Ford’un mühendislik ve üretim gücünün bir yansıması olan bu tesis, pek çok öncü özelliğiyle geleceğin fabrikası ünvanını hak ediyor.
Bu tesis hem içten yanmalı hem de elektrikli araç üretebilme özelliğiyle öne çıkıyor. Avrupa’nın en çok satan van sınıfı aracı olan Transit Custom’ın yeni versiyonunun hayırlı olmasını diliyorum.
“HER ADIMDA YANLARINDA OLDUK”
Ford Otosan Türk otomotiv sanayinin gururu olmayı sürdürüyor. Üretim ve ihracat yapan, istihdam oluşturan tüm yatırımcılar gibi Ford Otosan’a da her zaman sahip çıktık. Yerli, yabancı sermaye ayrımı yapmadık, yapılmasına müsaade etmedik. Attıkları her adımda yanlarında olduk. 2,5 yıl önce 2 milyar dolarlık yatırım programı açıklayan Otosan’ın planını adım adım hayata geçirdiğini görmekten memnuniyet duyuyorum.
Otomotiv üretiminde dünya sıralamasında 5 yılda 15. sıradan 13. sıraya yükselmiş olmamız doğru istikamette ilerlediğimizi gösteriyor. Bu başarıya ardı ardına yaşanan küresel krizlere rağmen ulaştık.
Teknolojik değişikliklere hızla uyum sağlayarak ihracat gücünü korumakta kararlıyız. Elektrikli ve hibrit araç üretiminde söz sahibi olmamızı sağlayacak yatırımlara özel önem veriyoruz. Elektrikli araçlara olan ilgi giderek artıyor. Toplamda 14 milyon adet elektrikli araç satışı bekleniyor. Mevcut firmaların ve yeni aktörlerin piyasaya girmesiyle bu alandaki rekabetin kızışacağı anlaşılıyor.
Togg’un ilgisiyle hızla gelişen elektrikli araç piyasasına sahip olma yolunda ilerliyoruz. En geç 2030 yılında Avrupa’nın batarya üretim üssü konumuna gelmekte kararlıyız. Ford Otosan’ın geçtiğimiz yılın Nisan ayında hattan indirdiği ilk elektrikli ticari aracı e-Transit’le attığı adımın geleceğine inanıyorum. Elektrikli ticari araç üretimi ve satışında da Ford Otosan’ın ülkemizin amiral gemisi olmayı sürdüreceğinden şüphe duymuyorum.
Otomotiv sektöründeki yeni gelişmelere kendilerini adapte edemeyen firmalar bir süre sonra ayakta kalmakta zorlanacakları açıktır. Ford, önümüzdeki asırda da sektördeki liderliğini devam ettirme azmiyle yoluna devam ettiğini ispatlıyor.
“ENFLASYONU TEK HANEYE İNDİRMEK ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ”
Küresel ekonomi 2-3 yıldır çok ciddi zorluklarla, krizlerle mücadele ediyor. Tüm dünyayı derinden sarsan covid-19 salgınının etkilerinden henüz tam manasıyla kurtulmadan Rusya-Ukrayna savaşı patlak verdi. Tedarik zincirindeki kırılmalara enerji ve gıda fiyatlarıyla ilgili sıkıntılar eklendi. Pek çok ülkede enflasyon oranları 60-70 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara geriletmek en önemli hedefimiz. Dünyadaki diğer tüm ülkeler gibi biz de etkilendik, etkileniyoruz. 14 milyon insanımızı etkileyen 6 Şubat depremlerinde 50 bin insanımızı kaybettik, ciddi yıkımlar yaşadık. 100 milyar doların üzerinde ilave finansman ihtiyacımız ortaya çıktı. Türkiye Yüzyılı vizyonu altında hedeflerimizden vazgeçmedik, programlarımızı rafa kaldırmadık. Küresel gündemi meşgul eden krizlerin hepsi ülkemizin içinde yer aldığı bölgede meydana geliyor. En büyük başarımız şimdiye kadar ülkemizi sıcak çatışmaların tarafı yapmamaktır. İstikrarsızlık ateşinin ülkemize sirayet etmesine izin vermememiz olmuştur. Türkiye’yi krizlerin çözümünde anahtar ülke konumuna getirdik.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASI İÇİN YOLA REVAN OLDUK”
Mazluma sahip çıkarken inancına da kökenine de asla bakmıyor, zalimin karşısında dimdik durmayı görev biliyoruz. Bundan sonra da aynı onurlu duruşu devam ettireceğiz. Dış politikada bu adımları atarken ekonomiyi asla geri plana atmadık. Güncel ihtiyaçları karşılayacak politikalar geliştirip uyguladık, uyguluyoruz. Türk ekonomisinin küresel fırtınalardan en az etkilenmesi için iş dünyasına destek olmaya özel önem verdik. Ücretliler ve emekliler başta olmak üzere düşük gelirli kesimlerin hep yanında yer aldık. Bu dönemde başarıyla gerçekleştirdiğimiz 14 ve 28 Mayıs seçimleri bir diğer dönüm noktasını teşkil etmiştir. Seçimlerin ardından hükümeti kurduk, kadromuzu oluşturduk, Türkiye Yüzyılı’nın inşası için yola revan olduk.
“17 BİN 554 DOLAR KİŞİ BAŞI GELİRE ULAŞACAĞIZ”
Tüm paydaşlarla istişare içinde hazırladığımız planları hayata geçireceğiz. Önümüzdeki 5 yıl boyunca ekonomide bizlere rehberlik edecek kalkınma planımızda yüzde 5 oranında istikrarlı büyüme hedefliyoruz. Amacımız 2028 yılında 1,6 trilyon dolar toplam ve 17 bin 554 dolar kişi başına milli gelire ulaşmaktır. Yılda ortalama yüzde 3 istihdam artışı sağlayarak dönem sonunda işsizliği yüzde 7,5’e indirmeyi öngörüyoruz.
Doğrudan yatırımları ülkemize çekmek için hukuki süreçleri kolaylaştıracağız. Temel vergi kanunlarında yatırımcı dostu, sade, anlaşılır vergi sistemi oluşturmaya yönelik düzenlemeler yapacağız. Uluslararası yatırım ve yatırımcılar için güvenli liman olma vasfı güçlendirilecektir.
Unutmayın ki ayakta kalarak geride bıraktığınız her fırtına size eşsiz tecrübeler de kazandırır. Ülke olarak biz artık bu tecrübeye sahibiz. Küresel ve bölgesel her gelişmenin maliyetini çok daha erkenden görebiliyoruz. Dolayısıyla ona göre hazırlığımızı yapıyor, sonuçları yönetebiliyoruz.
Kaynak: Hürriyet