Erzurum’u sevmek…

Erzurum’da doğup büyümesem de ruh kökümde Erzurumluluk var. Ailemden aldığım kültür ve yaşanmışlıklar yıllar sonra da olsa Erzurum’a sevdamı büyüttü.

Şunu bir daha anlamış oldum: her yıl bizi ziyaret eden anneannemle, dedemin ve diğer akrabalarımın bunda etkisi çok büyükmüş. Neden mi dersiniz onların her zaman bizlere Erzurum armağanlarıyla dolu dolu gelmesi, Erzurum’un yöresel yiyeceklerini bizlere tattırması da burayı özlemem, sevmem de büyük bir rol oynamıştır. Bu yöresel yiyecekler duttan yapılan pestil, kete, pekmez, kuru dut, deri peynir ve tandır ekmeğiydi.Yıllar sonra bile bu yöresel yiyeceklerin tadını, nefisliğini unutmamam…

Hatırlamamda sevgiden de kaynaklanabilirdi. Tabiiki sadece renkler, kokular ve tadlar beni o günlere döndürmemeliydi ve ben mutlaka Erzurum’u görmeliydim de…Yani Erzurum’ un soğuk memleket olarak bilindiğini, ama insanların da çok sıcak olduklarını duymuştum.

Tüm bu duygular beni Erzurum’u mutlaka görmem için tetiklemişti ve sonunda tüm bu güzel duyguların yoğunluğu içinde Erzurum’a yolum düştü. Oradaki insanlarla tanışma imkanı buldum.Daha önceleri Erzurum insanlarını ” Dadaş” olarak nitelendirdiklerini duymuştum, ayrıca Erzurum’un bir simgesi olduğunu da…

Herhalde yardımsever olmaları beni çok etkilemişti, çünkü ben de insanlara yardım etmeyi hayatımın bir parçası olarak görüyordum.İşte size dadaş kelimesinin onurunu layıkıyla taşıyan çok değerli bir Erzurumluyu burada tanıtmak istiyorum. Yardımsever bir Dadaş’ı.İnsanların yardımına koşması, belki de benimle bu konuda özleşmesinden dolayı onu yazıya dökmek istedim.Kendisi Erzurum’un çok köklü bir ailesine mensup olup, tüm Erzurumlular tarafından çok sevilen ve sayılan bir kişiliğe sahiptir.Babacan yapısıyla tüm Erzurum insanın gönlünü kazanması da takdire şayandır. Bu değerli dadaşın adı Hüseyin Bozhalil’dir.O yaşadığı şehri hiç terketmemiş ve bu şehre gönlünü ve sevgisini vermiş önemli bir şahsiyet.

Belki de kendisini değerli kılan da bu. Öncesinde yıllarca Dumlu’da Belediye Başkanlığı yapmış, ülkesi için her türlü fedakarlıktan kaçınmayan bu insanı yardıma muhtaç insanların babası olarak nitelendirirsek abartmış olmayız. Mütevazi kişiliği kendisini sevdiren diğer önemli özelliklerinden biridir.Sonrasında Kızılay Erzurum Şube Başkanı olarak seçilen, bu vazifeyi de beş yıldan beri başarıyla sürdüren bir gönül insanı.En önemlisi de ayırım gözetmeksizin darda olanın, sıkıntıya düşenin yardımına koşmayı ilke edinmiş, muhtaç insanların barınma, beslenme ve sağlıkla ilgili ihtiyaçlarının temininde önemli görevler üstlenmiştir. Çocuklara ve gençlere Kızılay kültürünü aşılamak onun değer verdiği diğer konulardan biridir.

Belki de böylelikle çocuklarımıza ve gençlerimize unutmaya yüz tutmuş, değer yargılarımızı da hatırlatmış oluyor.Kendi değerlerine sahip çıkmak bir o kadar onun için önemlidir, aynı zamanda Batı değerlerini de göz ardı etmeyen çok nezaketli ve merhametli bir Doğu insanı. Sanki Doğu ve Batı kültürünün en güzel bir sentez örneği.Böyle güzel örnekler Erzurum şehrine ivme kazandırır, o şehri güzelleştirir ve ayrıca da daha güzel tanınmasına yardımcı olur…