Halil Şıvgın’ın, o açıklamaları:
“Sene 1918, İspanyol virüsü dünyayı kasıp kavuruyor. 18 ay İçerisinde
???????? ABD’de 675.000 kişi,
???????? FRANSA’da 400.000 kişi,
???????? İNGİLİTERE’de 250.000 kişi ölüyor.
Dağılma dönemine girmiş, elinde günümüzdeki Türkiye toprakları kalmış
şanlı Osmanlı İmparatorluğunda ise ölüm sayısı sadece 10.000.
Hayatını bu virüse adamış ABD’li bilim adamı Alan Turing virüsten yaklaşık 10 yıl sonra Türkiye’yi ziyaret ediyor. Şimdi bu ziyaretini onun ağzından “Enigma” adlı kitabından dinleyelim.
“Yıllarca kendi milletimden insanları öldüren bu virüsün nasıl olur da savaşta ve yıkılmanın eşiğinde olan bir imparatorluğa hiç etki etmediğini aklım almıyordu. Türkiye ziyaretimde farkettim ki, Türkler dünyanın en temiz insanları idi. Biz tuvaletimizi sokaklara yaparken, taharet musluğu onlar için hayatın vazgeçilmez bir parçasıydı, biz duş almak nedir bilmezken onların hamamları vardı, biz tuvalet nedir bilmezken onlar yemekten önce ve sonra, tuvaletten önce ve sonra ellerini yıkıyorlardı.”
“Ancak tüm bunların virüse karşı bu kadar etkili olamayacağını çünkü virüsün çok kolay bir şekilde insandan insana temasla geçebileceğini düşünüyordum. Evet Türk’ler temiz insanlardı ancak bunun başka bir nedeni olmalıydı, ardından Ayasofya Camiisindeki banyo benzeri bir ortama gittiğimde ellerini ve ayaklarını, yüzünü, kollarını yıkayan bir adam gördüm. Ona bu neyin nesidir diye sordum?”
“Verdiği yanıt beni beynimden vurulmaşa çevirdi, bu abdesttir ve biz günde 5 kere bu ibadeti yerine getiririz, namazın şartıdır dedi.”
“İşte anlamıştım, biz virüsten kırılırken bu milletin dimdik ayakta kalma nedeni günde 5 kere aldıkları abdest idi.”
???? Alan Turing bu hakikate vakıf olduktan sonra Müslüman olmuş ve dönemin sömürgeci İngiltere’sinde idam edilmiştir.
Dostlar sormak isterim, bize ne oldu? Savaştayken karşısında dimdik durabildiğimiz, Corona musibetinden 10 kat daha öldürücü ve zararlı bir virüse meydan okuyan dedelerin torunları iken nasıl olur da aradan sadece 100 yıl geçmesine rağmen bu müsibete karşı savunmasız kaldık.
Çuvaldızı kendimize batırıp belki de bu müsibetin bize Hz. Allah tarafından bir yavuz hatırlatma olduğunu düşünürsek, namazlarımıza geri dönersek, aynı 100 yıl önce olduğu gibi galip geliriz.
Mevlam bu yazıyı kaleme alandan razı olsun.
Bizi asıl öldüren gayri müslüme benzeme virüsüdür. Hepimiz oturup düşünmemiz lazım. Evdeyiz vaktimiz çok.
Mevlam hastalarımıza acil şifalar nasib eylesin inşaallah.”
Dr. Adnan ODABAŞ / Gazeteci-Yazar