İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Askıda Futara’ uygulamasında yaşadığı ilginç bir olayı bugünkü köşesine taşıyan gazeteci Ali Karahasanoğlu,
Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan ‘Askıda futara’ kampanyasıyla ilgili önemli detayları paylaştı. Konuyu bugünkü köşesinde paylaşan Karahasanoğlu, “980 TL’lik su veya doğalgaz faturası gelen garibanların kimler olduğuna dikkat çekerek, “Gariban mı, yoksa CHP’nin ilçe teşkilatının faturasının mı ödendiğini, niye sorguluyorsun ki..Ayrıca neden 950 TL’lik onlarca fatura, hep İSKİ tarafından tahsil ediliyor?” ifadelerini kullandı. Karahasanoğlu, “Yakında İBB yönetimi askıda maaş, askıda villa, askıda ferrari uygulaması yaparsa şaşırmayacağını sözlerine ekledi.
Ali Karahasanoğlu’nun o yazısı;
Güzel taktik bu..
Askıda fatura..
Din istismarı şahane: “Veren el, alan eli görmeyecek”
Onlar “veren el”i görüyorlar da..
Veren el, alan eli görmeyeceği için..
Hz. Peygamberin hadisini bile istismar etmek istedikleri için..
“Veren el”in verdiğinin, kime gittiğini göstermiyorlar..
Biz ipuçlarından yola çıkarak, oynanan oyunu seziyoruz..
“950 TL’lik su faturası mı olur” deyince..
“990 TL’lik doğalgaz faturası mı olur” deyince..
Hemen sabahın köründe açıklama yapıyorlar:
“Askıda fatura kampanya web sayfamıza dün gece yurtdışı kaynaklı saldırı olduğu için, yurt dışı erişime kapatmak zorunda kaldık.”
Diyeceksiniz ki..
“Yurtiçinde sorun yokmuş..”
Bu işin tezgahı..
Saldırı olmuş mu?
Olmuş..
Öyle diyorlar..
Yarın usûlsüzlükler ortaya çıktığında..
Diyecekler ki..
“Biz yurtdışına kapatmıştık ya.. O an farkedememişiz.. Biz farkedene kadar, şu kadar para da uçuvermiş!”
O kadar mı?
Evet o kadar..
Hatta daha fazlası..
Karşımızdaki adam, ayak üstü on yalanı gözünü kırpmadan söyleyebilecek bir kişi..
“Garibanın yanındayız” deyip..
“Garibanların faturalarını ödemek ister misiniz” deyip..
980 TL’lik binlerce faturayı önümüze koyup, “Seç istediğini” diyebilen bir tip..
“Gariban” kim?
“980 TL’lik su veya doğalgaz faturası gelen müsrif” kim?
Aaaa.. Haşa..
Sen hadisi şerifi bilmiyor musun?
Veren el, alan eli görmeyecek..
Alan el de, veren eli görmeyecek..
Sen ver..
Kimin aldığını, gariban mı, yoksa CHP’nin ilçe teşkilatının faturasının mı ödendiğini, niye sorguluyorsun ki..
Doğru ya..
Biz verelim..
Kimin aldığını görmeyelim..
Ama..
Bu bey abi..
Bir yıl önce, “İsraf.. İsraf.. Sadece arabalardaki israfı önleyerek, belediyeye 1 milyar lira kazandıracağız” dememiş miydi?
Demişti..
Önlediği bir israfı gördük mü?
Görmedik..
“Önlenen israftan dolayı kasada kalan 1 milyar”ı görebildik mi?
Göremedik..
Peki şimdi neyi görüyoruz?
“980 TL”lik su veya doğalgaz faturası gelecek kadar israfçı insanların faturalarını, hayırseverlere ödettiren Belediye Başkanı’nı görüyoruz..
Ne kadar ters işler değil mi?
Bir yandan hadis gereği amel ettiğini iddia ediyor.
Diğer taraftan, müsriflerin faturalarını ödettirerek, onlara kazandırıyor..
Gerçekten birilerinin faturaları ödense, yine de, “Kendisinin direkt bir menfaati yok” diyeceğim de..
Acaba öyle mi?
Merak ettim..
Dün, yüksek miktarlı faturalardan birisini ödemek istiyormuşum gibi, giriş yaptım..
Karşıma bir makbuz taslağı çıktı..
En tepesinde “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi İnternet Şubesi” şeklinde bir logo..
Altında, “İSKİ – EŞUBE ÖDEME” yazılı bir bölüm..
“Kredi kartı numarası, ödenecek miktar” vesair sonrasında..
Makbuz taslağının en altında..
“© 2020. esube2.iski.gov.tr” ifadesi.
Miktar yüksek ama..
“Olur ya.. Bir yanlışlık vardır” dedim..
950 TL üzerinde bir başka fatura daha seçtim..
Onu ödeyecekmişim gibi sisteme girdim.
Onda da yine tahsilat yapacak olan İSKİ görünüyor..
Bir tane daha.. Bir tane daha..
Hepsinde İSKİ tahsilat yapıyor.
Bir tane İGDAŞ faturası bulamadım..
Eee.. Nasıl oluyor bu?
Su faturaları, 40 ile 80 TL arasında çıkarken..
Doğalgaz faturaları haydi diyelim 200 ile 400 TL arasında çıkarken.. Yüksek miktarlı faturalar İGDAŞ’a ait olması gerekirken..
Nasıl oluyor da..
950 TL’lik onlarca fatura, hep İSKİ tarafından tahsil ediliyor?
Yoksa?
Yoksası yok işte..
“Siber saldırı var..”
“Sisteme yurtdışında girilmek istendi..”
Sonra?
Sonrasını anlarsınız işte.
Zaten EPDK da uyardı ya..
“Doğalgaz faturalarını 35 günden uzun dönem olarak düzenlemişsiniz, bunları iptal edin” dedi ya..
Yarın, EPDK’nın isteği ile.. Doğalgaz faturaları iptal edilse bile..
“Biz doğalgaz firmasına tahsilat yapmadık. İSKİ’ye yaptık” deyip, yola devam etmek için..
Bu arada tahsil edilen paraları da.. Başka yerlerde kullanmak için..
“Cambaza bak” oyunları bunlar..
Bu oyunları yıllar önce öğrenmiş, Bay Ekrem..
Ve korkarım..
CHP tabanından ciddi bir itiraz sesi gelmediği takdirde..
Şımaracak.. Şımaracak.. şımaracak..
En sonunda..
“Elektrik, su, doğalgaz ile başladık. Ama bununla yetinmemeliyiz.. Mutlaka geliştirmeliyiz” diyerek..
“Mesela su faturası için, doğalgaz faturası için tutturduk ya, askıda faturayı.. Şimdi buna yeni bir ekleme yapalım” diyecek..
Veee..
“Askıda maaş” ile flaşı patlatacak..
Ekrem’in ödeyemediği maaşlar için çağrıda bulunacak..
“Biz belediye personelinin maaşlarını ödeyemedik. Askıda maaş ulygulamasını başlattık. İsteyen ordan istediği maaşı alıp, ödesin” diyecek..
“Olmaz olmaz” deme..
“950 TL’lik su faturası” olur da..
“Askıda maaş” olmaz mı?
Bir sonraki adım..
“Askıda daire” ile kendini yenileyecek..
“CHP’lileri ev sahibi yapma” numarası ile karşımıza çıkacak.
Yetmez.. Yılmaz Özdil’e 2500 TL’lik nutuk ile yapılan organizasyon sonrasında edindirilen villa benzeri villalar için.
Saf hayırseverlere çağrı yapılabilinir..
“Askıda villa..”
“Askıda Ferrari..”
“Askıda uçak..”
Askıda..
Bu işin sonu yok..
Daha doğrusu..
Bu işin sonu var da..
Hayırlı bir son değil..
Bu işin sonu, mahkeme kapısı..
“Siber saldırı” ile falan, kapatılamayacak kadar ciddi bir son..
Sadece Ekrem’in değil.. Tüm ekibinin.. Hatta partisinin başını yakacak bir son..
Bizden hatırlatması..