İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, dünyayı etkisi altına alan “coronavirüs salgını” ile ilgili İETT’nin aldığı hijyen tedbirlerini, yerinde inceledi. İnceleme, İETT’nin Edirnekapı’daki garajında gerçekleştirildi. İETT Genel Müdürü Alper Kolukısa’dan çalışmalar ve alınan önlemlerle ilgili bilgi alan İmamoğlu, otobüslerin iç ve dış temizlik işlemlerini yerinde inceledi. Daha sonra kameraların karşısına geçen İmamoğlu, kent genelinde alınacak tedbirlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Dünyanın ilginç bir deneyim içerisinde olduğunu belirten İmamoğlu, “Dünya çapında salgın ilan edilmesiyle beraber, bütün dünyanın, tek bir anlayışla sürece katkı sunma seferberliğini ortaya koyması gerekiyor artık. Türkiye ve İstanbul’daki süreci, Sağlık Bakanımız ve diğer yetkililerle beraber takip ediyoruz. İlk günden itibaren, ‘İstanbul’la ilgili neler yapmalıyız’ hususunda çok hassas davranmaya çalıştık. İnsanların toplu olarak kullandıkları alanlarla ilgili aldığımız tedbirlerle, bir dezenfekte çalışması ve tedbir alma konusunda, her gün takip ettiğimiz sıkı bir çalışmayı yürütüyoruz. Zaten günlük yapılan rutin işlemler vardı. İlave tedbirler aldık. İnsanların virüsle buluşmasını engelleyici sıklıkta tedbirler almaya devam ediyoruz” dedi.
Coronavirüs Hijyen Filosu’nda yer alan 30 aracın sayısını 40’a çıkaracaklarının bilgisini paylaşan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bunları; başta camiler, cemevleri, kilise, sinagog gibi ibadethaneler olmak üzere, ihtiyaç duyulan kamu alanlarımıza, tiyatro, sahneler, insanları toplu bulundukları çalışma alanları, binalarımız… Toplamda 800 bin metrekarelik kapalı alanının dezenfekte çalışmasını yürütüyor bu arkadaşlarımız. Farklı kurum ve kuruluşların da talepleri oluyor. Onlara da katkı sunmaya çalışıyoruz. Elimizden gelen tüm yapıya destek olmaya çalışacağız. İBB olarak kamuyu, Sağlık Bakanı’nın açıklamalarını takip ediyoruz. Sayın Vali’mizle dün konuştuk. Bugün, kendi kurumlarıyla yapacakları görüşmelerden sonra, ‘Bir iş birliği nasıl yapılabilir? İstanbul’la ilgili tedbirler nasıl alınmalı’ noktasında yan yana geleceğimiz konusunda bir karar birliğimiz oldu. Dün kendilerini aradığımda böyle bir konuşma yaptık. Bu bir seferberlik süreci.”
Tedbir alma konusunda bilgilendirmenin çok önemli bir konu olduğunu kaydeden İmamoğlu, kurum mecralarını bu anlamda kullanacaklarını belirtti.
Bilgilendirme çalışmalarına, ilk olarak kurum çalışanlarıyla başladıklarını ifade eden İmamoğlu, Sağlık Daire Başkanlığı kanalıyla bir ‘acil eylem planı’ hazırladıklarını vurguladı. İmamoğlu, “Şehir Tiyatrolarımıza dair bir karar verdik. Mart sonuna kadar, Cemal Reşit Rey gibi toplu alanlarda, bu tür gösterilerin olduğu yerlerdeki etkinlikleri iptal etme kararı aldık. İSMEK’ler de insanların toplu olarak geldikleri ve eğitim aldıkları yerler. Oradaki eğitimin de yine tedbir alarak, ay sonuna kadar iptaliyle ilgili vatandaşlarımıza bilgi aktaracağız. İstanbul’da İBB ile işlettiğimiz müzelerimiz var. Bu müzeler, özellikle yurt dışından nereden geldiğini bilmediğimiz insanların yoğun kullandığı alanlar. Bu müzelerimizin de gezilmesiyle ilgili süreci yine ay sonuna kadar kapatacağız” bilgilerini paylaştı.
“Vatandaşlarımızın bu salgını dikkate almalarını, önemsemelerini ama asla telaşa da kapılmamalarını diliyoruz” diyen İmamoğlu, “Şeffaf bir ortam yönetilmesini diliyoruz her açıdan. Sadece İBB değil, sadece Sağlık Bakanlığı değil, bütün kurumların bu konuda şeffaf bir süreç yöneterek, vatandaşlarımızı doğru bilgilendirerek ama asal telaş yapmadan, gerekli tedbirleri almaları konusunda biz de uyarıyoruz. Bolca seyahat edilen bir kentteyiz. İşimiz var. Ülkemizin ekonomisi var. Dönen bir çark içindeyiz. Bunu anlayışla karşılıyorum ama şu uyarıyı yapmak isterim: Belli bir yaş üstü ya da bir rahatsızlığı olan insanların, mümkün olduğu kadar bu günlerde seyahat yapmamalarını, İstanbul içinde toplu taşıma araçlarına katılmamalarını çok önemsiyorum. Çok küçük yaştaki bebeklerimizin korunması gerektiğini ve bütün anne-babaların bu hususta hassas olmaları gerektiğinin altını çizelim” şeklinde konuştu.
Dünyanın bir “insanlık dersi sınavı” verdiğini ifade eden İmamoğlu, “Dünyada, sınırları ne kadar büyük yaparsak yapalım ne kadar büyük duvarlar örersek örelim dünyanın öncelikli sorunları var. Sağlık, beslenme, iklim değişikliği bunların başında. Aslında her birisi, birbirinin etkisiyle dünyayı etkileyen unsurlar. O bakımdan, dünyanın aslında ne kadar ortak kadere sahip olduğunu, milyarlarca insanın ne kadar ortak bir mücadele vermek zorunda olduğunun farkında olduğumuzu hissediyorum, görüyorum. Bu tür sıkıntılarla bunu hissetmek doğru değil. Buna mülteci konusunu da katabiliriz. Dünyanın ortak hareket etme becerisini ortaya koyma konusunda büyük bir sınav veriyoruz, vereceğiz. Bu sınavın başarılı geçmesini diliyorum. İstanbul’da aldığımız kararlar ve ortaya koyduğumuz tedbirlerle, toplumumuzun bu süreçten en minimum düzeyde etkilenmesi için gerekli mücadeleyi, bütün arkadaşlarımla göstereceğimizi İstanbul halkımıza duyurmuş olalım” dedi.
İmamoğlu, değerlendirmelerinin ve bilgi paylaşımlarının ardından gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve İmamoğlu’nun verdiği yanıtlar şunlar oldu:
“Acil eylem planlarınızı açıkladınız. Bunların çerçevesi vaka sayısının durumuna göre genişletilebilir olarak mı öngörüldü. En üst düzeyde Bakanlık, üstte valilik, sizin altınızda da ilçe belediyeleri. Böyle bir kriz masası oluşturma planınız var mı?”
-Belediye bünyemizde, “coronavirüs kriz masası” oluşturmuş durumdayız.Benim de iştirak ettiğim toplantılar söz konusu. Tabi bu bir İstanbul meselesi. Dün, Sayın Vali’mizi aradım. Sayın Valimiz de bakanlıkların açıklamalarını takip ettiğini, kendi değerlendirmelerini de bugün yapacağını ilettiler bana. Sanırım ardından, bunun adı kriz masası olabilir, ortak çalışma masası olabilir. Bizim yaptığımız tedbirlerle kamu kurumlarının aldığı tedbirleri birleştirerek, ortak çalışma konusunda bir süreç yönetiyoruz. Bu masamızın bir örneğini daha vermek isterim. Bugün 39 ilçe belediyesini davet ettik. Belediyeler olarak ortak çalışma veya bizim deneyimlerimizden onları da faydalandırma konusunda bir çalışma yürüyorlar. Dolayısıyla biz irtibat kurmamız gereken bütün kamu kurumlarıyla diyalog kuruyoruz ve bu süreci yönetiyoruz. En yakın zamanda Valimiz de bizi arayacaktır diye düşünüyorum
“İptal edilen organizasyonla ilgili daha detaylı bilgi verir misiniz?”
-Cemal Reşit Rey başta olmak üzere, özellikle ay sonuna kadar tiyatro ve bunun gibi gösterileri iptal ettik. Mart sonunda tekrar bir güncelleme yapacağız. İnsanlarımızın morale de ihtiyacı var. Bu konularda ne yapabiliriz diye de çalışıyoruz. Diğer iptalimiz ise İSMEK ile ilgili. Tedbir alınması konusunda talimat verdik arkadaşlarımız çalışıyorlar. İSMEK’i de ay sonuna kadar kapatacağız. Bir başka önemli konumuz da İBB’ye ait müzelerin gezilmesiyle ilgili duyurumuz bugün yapılacak. Müzelerin gezilerini de iptal edeceğiz. Çünkü yoğun olarak kullanılan müzelerimiz var ve bu müzelerimize dünyanın neresinden geldiğine dair bilgi sahibi olmadığımız insanların gezmesi söz konusu. Bu konu da ay sonuna kadar bir tedbirimiz olacak. İnşallah alınan tedbirler karşılığını gösterir. Bakanlıklarımızın ortaya koyacağı performanslar üzerinden ve duyular üzerinden tekrar güncelleme yapacağız.
“İlk vakanın açıklanmasından sonra toplu ulaşımda bir azalma var mı? Sosyal medyada otobüslerin hala yoğun olarak kullanıldığına dair fotoğraflar da paylaşılmıştı. Bu yoğunluk devam ederse bir eylem planınız olacak mı?”
– Arkadaşlarımın verdiği rakamlara göre, çok ciddi sayıda bir azalma söz konusu değil. Araçlarımızın hijyeniyle, dezenfektasyon çalışmasıyla ilgili en ufak bir tereddüdümüz yok. Ama insanların toplu olarak bir arada oldukları ortamda araçtan değil, birbirlerine dönük virüs geçişi sağlanacağından ötürü, sadece araç tedbiriyle olmaz. Belli bir yaş üstü insanlarımızın bugünlerde toplu taşıma araçlarını kullanarak gezmelerini tavsiye etmiyoruz. Vatandaşlarımızdan, acil durumlar hariç mümkün olduğu kadar seyahat etmemelerini ve toplu alanlarda bulunmamalarını istiyoruz. Yine sağlık hassasiyeti olan hamile kadınlar, minik bebeklerimizin toplu taşıma araçlarını kullanmamaları gerektiğini özellikle belirtmek istiyorum. Buna hassasiyet gösterilirse, sanırım yoğunluk bir nebze daha azalacaktır ve insanların birbiriyle olan temasları konusunda fayda sağlamış olacaktır.
“Virüse karşı dünyada alınan en önemli önlemlerden biri de test kabiliyeti. İBB’de test yapılmasıyla ilgili bir çalışma var mı?”
– Bu konuda Sağlık Bakanlığı yetkili, bizim böyle bir test çalışmasını ortaya koyma yetkimiz yok. Bu konuda benim bildiğim Çapa Hastanesi uygun bir kabiliyete sahip. Onun dışında gerekli tedbirleri Sağlık Bakanlığı alacaktır diye düşünüyorum. Haklısınız, insanlar test talebinde bulunabilir. Yoğunlaşabilir, buna cevap verilmesi gerekiyor. Bizden mekânsal veya teknik bir çağrı olduğunda da elimizden gelen katkıyı Sağlık Bakanlığı’na sunarız. Ama şu anda bu konuda yetki olarak da uygulama olarak da Sağlık Bakanlığı’na ait.
“İtalya’da eğlence mekanları kapatılmış. İstanbul’da böyle bir uygulama olacak mı?”
-Şu anda öyle bir uygulamamız yok. Çok kontrolsüz ve kalabalık, gün boyu insan sirkülasyonu olan alanların tedbirleriyle ilgili çalışmalarımızdan size bahsettik. Ancak o denli bir tedbirin alınacağı bir alarmı biz almış değiliz. Böyle bir duyuru da yok. Biz mümkün olduğu kadar toplu alanlarda insanların temaslarını engelleyici ya da dünyanın farklı yerlerinden gelip gezme ortamı olan insanlar için müzelerde alacağımız tedbirlere yoğunlaşarak size bahsediyoruz. O denli tedbirin alınacağı bir alarmı biz almış değiliz. Böyle bir duyuru da yok. Biz mümkün olduğu kadar bu toplu alandaki, insanların temaslarını engelleyici ya da belirsiz bir kısım insanların, müzeleri onun için önemsiyorum, belli olmayan, dünyanın farklı yerlerinden gelip gezme ortamı olan müzelerdeki alacağımız tedbirleri yoğunlaşarak size bahsediyoruz. Onun ötesinde şu an böyle bir alarm, böyle bir telaş sürecini yaşatmamıza gerek yok diye düşünüyoruz.
“Sizin sağlık durumunuzla ilgili de bazı şeyler yazıldı…”
-Normal mevsimsel bir salgın da var. Nezle, grip gibi ama pazartesi biraz serum alarak toparladık. Şimdi gayet iyiyim.Sadece pazartesi günü dinlendim. Onun dışında pazar günü Ankara’daydım. Gördüğünüz gibi gayet iyiyim.
“Sokakta el sıkışmayı en çok seven siyasilerden birisiniz. Bu konuda bir kısıtlamaya gittiniz mi?”-Az önce dediğim gibi, el sıkışmıyoruz. Ben hep şöyle söylerim: Elden daha çok, gözlerin ifadeleri daha kuvvetlidir. Ben de onu çok kullanırım. El sıkışsam da insanın gözlerine bakarım. Göz göze selamlaşalım. Gönül gönüle selamlaşalım. Mümkün olduğu kadar tokalaşmayalım.“Metrobüs duraklarına yerleştirdiğiniz dezenfektan cihazlarının bazı noktalarda söküldüğüne ilişkin haberler de çıktı. Buna dair cezai işlem uygulanıyor mu? Tespiti var mı? Uygulama devam edecek mi?”-Uygulama devam edecek. Elimizdeki tespitleri emniyete arkadaşlarım aktardılar. Kıranlarla ilgili emniyet gerekli soruşturmayı yapacaktır. Kırılsa da yerine yenisini koyacağız. Aynı zamanda büyün çalışma ofislerimizde dezenfekte ile ilgili cihazları koyduk. Metrolarda, metrobüslerde var. Arkadaşlarıma mümkün olduğu kadar sahada arttırmalarını söyledim. Çünkü metroya girip çıkarken onu kullanmaları bile bir sonraki aşamada büyük fayda sağlıyor. Ben de günde en az 10-15 defa elimi yıkıyorum. Yine en az 8-10 defa arabamdaki dezenfekteyi sıkıyorum. Birinden alıp birine bulaştırabilirsiniz. Bu aslında sağlıklı yaşamın da gerekliliği. Bunu yapmalarını elbette öneriyoruz. Cihazlarımızı yeniledik. Umarım bundan sonra böyle bir sıkıntı yaşamayız.