KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Rum lider Nikos Anastasiadis’in açıklamalarına yönelik, “Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’e çağrım, gerçekleşmeyecek hayaller peşinde koşmaması ve diyalog çağrılarımıza olumlu yanıt vermesidir. Dileğim ve temennim 2021 yılında egemen iki devletli çözüm şekline ulaşmamızdır” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Başkanı Nikos Anastrasiadis’in dün yaptığı açıklamaların ardından Rum lidere çağrıda bulundu. Tatar, “Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’e çağrım, gerçekleşmeyecek hayaller peşinde koşmaması ve diyalog çağrılarımıza olumlu yanıt vermesidir” dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Anastasiadis’in dünkü açıklamalarına yönelik yaptığı açıklamada, “Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos’un ‘Anastasiadis iki devletli çözüm istedi’ açıklamasından sonra Güney Kıbrıs’ta konu ile ilgili tartışmalar devam ederken, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis 2021 yılında yaptığı ilk açıklamada, ‘federasyondan başka bir çözüm şeklini görüşmem, Crans Montana’da savunduklarıma bağlıyım” derken iki devletli çözüm şeklini BM Genel Sekreteri’nin eski Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin kurguladığını ileri sürerek sorumluluğu ona yüklemeye çalışmıştır” dedi.
Tatar, “Gerçekte ise Anastasiadis’in iki devletli çözümün gerçekçi bir çözüm olduğuna inandığı biliniyor. Kıbrıs konusuyla ilgili faktörler de bunu biliyor. Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmesinde de bunu dile getirdiği bizzat Sayın Çavuşoğlu tarafından da açıklanmıştı” ifadelerini kullandı.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, “Ama ne var ki Rum Ortodoks Kilisesi, AKEL, ELAM ve diğer unsurların büyük baskısı altında kalan Sayın Anastadiadis, eski politikalara geri dönmek zorunda kalıyor. Bunların yanı sıra Anastasiadis söz konusu açıklamasında, 22 Eylül 2017 tarihinde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e gönderdiği mektubunda ileri sürdüğü iddiaları tekrarlarken, ‘Türkiye’nin Kıbrıs’ı ilhak etmek için girişimlerde bulunduğu’ iddiasını da yeniden gündeme getirmiştir. ‘Zürih-Londra Antlaşmaları Türkiye için bir ara istasyondan başka bir şey değildi. Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasının uygulanmasını her alanda engelledi’ iddiasında da bulunurken, yine gerçekleri gizlemeye çalıştı” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Burada bir kez daha belirtmek gerekir ki Kıbrıs Türk halkı ile Rum halkının eşit kurucu ortaklığında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ‘Enosis’e sıçrama tahtası’ ve ‘ara hedef’ olarak niteleyen Başpiskopos Makarios ile Rum-Yunan liderliğiydi. Bu hedefe yönelik olarak Akritas Planı hazırlanırken, Rum gizli örgütlenmesi ve silahlanması da sürüyordu. Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası da Rum liderliği tarafından ayaklar altında çiğnenirken, Anayasada Kıbrıs Türk halkına sağlanan haklar da yok edilmek isteniyordu.”
“15 Temmuz darbesinin de hedefi Kıbrıs’ı Yunanistan’a ilhak etmekti”
Enosis hedefli olarak başlatılan Kanlı Noel saldırılarında neler yaşandığını da çok iyi hatırladıklarını ifade eden Tatar, “Halkımızın direnişi ve Türkiye’nin müdahalesi olmasaydı Kıbrıs’ta ikinci Girit faciası yaşanacaktı. Yunan cuntası tarafından organize edilen 15 Temmuz darbesinin de hedefi Kıbrıs’ı Yunanistan’a ilhak etmekti. Türkiye 20 Temmuz Barış Harekatı’nı gerçekleştirmeseydi Kıbrıs Türk halkı soykırımdan geçirilip katliam çukurlarına gömülecekti. Bu arada Yunanistan eski Başbakanı Kostas Simitis’in de Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ve haksız bir şekilde AB üyesi yapılmasından sonra yaptığı açıklamayı da hatırlatmak gerekir. Simitis aynen şöyle demişti, ‘Kıbrıs’ın AB üyeliğiyle Enosis gerçekleşti” ifadelerini kullandı.
“Kıbrıs’ın gerçekleri, yaşananlar ve Rum-Yunan zihniyeti ortadadır” diyen KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, “Hala daha devam etmekte olan bu zihniyete göre Kıbrıs Elen adasıdır, Kıbrıs Türk halkı azınlıktır, siyasi eşitlik ile devlet yönetiminde söz hakkına sahip değildir. Yine bu zihniyete göre Kıbrıs’ın ve doğal kaynaklarının tek sahibi ve hakimi Rumlardır. 1968 yılından bu yana devam eden müzakere süreçlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ana nedeni de halen devam etmekte olan Rum-Yunan zihniyetidir” dedi.
Özellikle Crans Montana’da federasyona dayalı çözüm şeklinin çöktüğünü ve Rum tarafının adil bir anlaşma istemediğinin bir kez daha ortaya çıktığını söyleyen Tatar, “Tüm bu nedenlerle Türkiye’nin desteğiyle de egemen iki devlete dayalı çözüm şeklini gündeme getirdik. Devletimizin varlığı, halkımızın egemenliği, özgürlüğü ve güvende yaşaması için egemen iki devletli çözüm diyoruz. Bu yolda da yürümeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
Tatar, “Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’e çağrım, gerçekleşmeyecek hayaller peşinde koşmaması ve diyalog çağrılarımıza olumlu yanıt vermesidir. Dileğim ve temennim 2021 yılında egemen iki devletli çözüm şekline ulaşmamızdır” dedi. (İHA)