Bilim insanları, Kovid-19 salgınında ikinci dalganın ortaya çıkma ihtimali nedeniyle sosyal mesafe önlemlerinin 2022’ye kadar geçerli olabileceğini savundu. Uzmanlar, tedavi ya da aşı bulunmaması durumunda salgının 2025 yılına kadar devam edebileceğini söyledi. Harvard Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Biriminde epidemiyoloji profesörü Marc Lipstich ise, virüsün dünya nüfusunun yüzde 40 ila 70’ine bulaşacağını dile getirdi.
Bilim dergisi Science’taki makaleye göre; tek seferlik tecrit uygulamaları salgını kontrol altına almada yeterli olmayabilir. Makalede önlemlerin devam etmemesi durumunda ikinci dalganın ilkinden daha hızlı ve etkin yayılabileceği belirtildi.
“ÇOĞUNLUK ENFEKSİYON KARŞISINDA ZAYIF”
Araştırmaya göre, Kovid-19’a karşı aşı veya etkili bir tedavi yöntemi bulunamaması halinde salgının 2025’e kadar dahi tekrar ortaya çıkacağı durumlar yaşanabilir.
Harvard Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Birimi’nde epidemiyoloji profesörü Marc Lipstich şunları söyledi: “Enfeksiyonlar iki şekilde yayılıyor: Enfeksiyon kapan insanlar ve enfeksiyona karşı zayıf olan insanlar. Bizim henüz farkında olmayabileceğimiz, çok olağanüstü boyutlarda bir sürü bağışıklığı yok ise, nüfusun çoğunluğu halen enfeksiyon karşısında zayıf. Salgının yaz aylarında sona ereceği öngörüleri, enfeksiyonun yayılma şekliyle ilgili bildiklerimizle örtüşmüyor”
SOSYAL MESAFE İÇİN 2022 UYARISI
Makalede, yeni tedavilerin, geliştirilecek aşının veya bakım kapasitesindeki artışın sıkı sosyal mesafe önlemlerini azaltabileceği, ancak salgın tedavisinde olumlu gelişmelerin kaydedilememesi durumunda, gözetim ve sosyal mesafe uygulamalarının 2022’ye kadar sürdürülmesi gerekebileceği belirtildi.
“ÖNÜMÜZDEKİ 5 YILDA BAĞIŞIKLIK KAZANIP KAZANMADIĞIMIZ ORTAYA ÇIKACAK”
Bilim insanları, önümüzdeki beş yılda toplam vaka sayısının, mevcut genel enfeksiyon verilerinin, enfekte olanların bağışıklık kazanıp kazanmadığının ve bağışıklık kazanılmışsa bunun ne kadar süreyle koruma sağlayacağının önemli göstergeler olacağına işaret ediyor.
Araştırmacılar, bunların “büyük bir bilinmeyen” olduğunu belirtirken, uzun vadeli tahminlerde bulunmanın son derece zor olduğu konusunda da uyarılarda bulunuyor.
“VİRÜSÜN UZUN VADEDEKİ ETKİLERİ SPEKÜLATİF”
Yeni tip koronavirüs salgınında bağışıklığın kalıcı hale gelmesiyle virüsün beş yıl içinde ortadan kaybolabileceği öngörülüyor. Virüsün uzun vadeli etkilerinin bilinemeyeceğini belirten profesör Lipsitch şunları söyledi: “Tahminlerimize göre, bir yıla yakın bir süre için bağışıklık kısmi bir koruma sağlayabilir. Uzun vadede nasıl etkileri olacağı ise gerçekten spekülatif.”
“İLERİDE BU HASTALIĞA YAKALANMIŞ VE İYİLEŞMİŞ KİŞİLERİN DAHA HAFİFİ ATLATMASINI GÖRMEYİ UMUYORUZ”
Rotterdam’daki Erasmus Üniversitesi Tıp Merkezi’nde Viroloji Bölümü Başkanı Marion Koopmans, enfekte olanların antikor tepkisini inceliyor. Profesör Koopmans, tam ve kalıcı korumanın bir solunum virüsü için gerçekdışı olduğunu şu sözlerle anlattı: “Covid-19’a yakalanmış ve iyileşmiş kişilerin bu virüsü daha hafif atlatacağını görmeyi umuyoruz.”
“MATEMATİKSEL MODELLEMELER KULLANMAK OLDUKÇA ÖNEMLİ”
Edinburgh Üniversitesi’nde epidemiyoloji profesörü Mark Woolhouse ise şunları söyledi: “Daha önce yayımlanmış çalışmaların aksine, Covid-19’un dinamiklerini birkaç yıl boyunca keşfetmek için matematiksel modeller kullanmak oldukça önemli. Mevcut verilerin, teyit edilmemiş bir dizi varsayıma dayandığını da unutmamak gerekiyor. Bu nedenle, çalışmalarımız, kesin tahminler olarak değil olası senaryolar olarak görülmeli.”
“KOVID-19 DÜNYA NÜFUSUNUN YÜZDE 40 İLA 70’İNE BULAŞACAK”
Araştırmada adı geçen profesör Marc Lipsitch geçtiğimiz aylarda, coronavirüs bir yılda dünya nüfusunun yüzde 40 ila 70’ine bulaşacağını öngörmüştü. Virüsün bulaştığı herkeste ciddi hastalık görülmeyeceğini ifade eden Lipsitch şunları söylemişti: “Birçoğu yüksek ihtimalle belirti göstermeyecek ya da hafif hastalık geçirecek. Virüsün yayılma potansiyeline ilişkin yapılan hesaplamalarda yanılıp yanılmadığımızı görmek için daha çok test yapılması gerekiyor.”