Katıldığı canlı yayında önemli mesajlar veren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bir süredir hakkında düzenli olarak çıkarılan istifa iddialarının faturasını açıkladı. Şimşek, “Asılsız iddialar sonrası Türkiye’den muazzam bir para çıkışı oldu. Memlekete maliyeti oldu” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dün akşam CNN Türk’te canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu. Merak edilenleri cevaplandıran Bakan Şimşek, hakkındaki istifa iddialarına da değindi.
İstifa haberlerini anlamakta güçlük çektiğini belirten Şimşek, “Anlamakta zorluk çekiyorum. Cumhurbaşkanımız seçim sonrası davet ettiler ve bu sorumluluğu bana tevdi ettiler. Bu sorumluluk şiarıyla hareket ediyorum. Benim bir siyasi gündemim yok, benim bir ünvan merakım yok, geçmişte bunlar diploma ile kazanılan ünvanlar değil. Buradan kişisel anlamda çıkar gündemim yok. Tamamen ve tamamen bu sorunları makroekonomik dengeleri sağlamak. Sayın Cumhurbaşkanımıza yardımcı olmak dışında ne motivasyonum ne de gündemim yok. Herkes muazzam katkıda bulunuyor ve bizler ülkemizin zor konjoktürde ve zor coğrafyada ülkemize hizmet dışında bir saik yok. Bizim burada bir ekip ruhuyla ortaya bir program koymuşuz ve bunu güçlü şekilde uyguluyoruz. Bunun zamana ihtiyacı var ama sonuç almaya başladık.” dedi.
İstifa iddialarının faturasının ağır olduğunu söyleyen Şimşek, şöyle devam etti: “Bu asılsız iddialar sonrası Türkiye’den muazzam bir para çıkışı oldu. Özellikle off-shore. Dışarıdan kaynak. Çünkü onlar tedirgin oldular. Dolayısıyla bu tedirginliklerin, belirsizliklerin, bu tür iddiaların maalesef maliyeti var. Memlekete maliyeti var. Maalesef bu dedikodular devam etti. Dışarıya bir şekilde servis edildi. Programa yönelik bir çaba olduğu düşüncesindeyim. Kim bunu yayıyorsa içeriden, dışarıdan bilmiyorum. İyilik yapmadığı çok net. Neden? Çünkü bu program ekip işi ama dışarıda bizimle bir miktar daha ilişkilendiriliyor. Sonuçta geçen sene mayıs sonrası süreçte biz bir miktar ön plana çıktık. Biraz onun üzerinden gidiliyor. Sadece o mu? Bu dönemde kişisel anlamda da bizim üzerimize geliyorlar ki anlamlandırmakta zorluk çekiyorum.
Ben bunu bütün samimiyetimle söylüyorum. Bazen arkadaşların bir kısmı şunu diyorlar, ‘ya bu program başarılı olursa işte 2028’e giden süreçte işte belli kesimlerin menfaatine olmayacak şekilde’ bir genel kanı var. Halbuki ülkemiz kazansın. Program başarılı olsun. Ondan sonra yeter ki milletimize kaliteli hizmet sunalım. Ülkede yatırımlar gerçekleşsin. Ülkede kırılganlıklar azalsın. Bu arada ben her şey iyileşti, sorunları çözdük iddiasında değilim. Öyle bir iddiamız yok. Gerçekten zorlu bir süreci geride bıraktık.”