Sinan Oğan: ‘Makam talep etmedim…

28 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda Cumhur İttifakı’nı destekleme kararı alan Sinan Oğan, CNN TÜRK Özel Haberler Şefi Fulya Öztürk’ün sorularını yanıtladı. Oğan, “Hakaret eden herkese dava açacağım, eleştirenlere değil. Bu linç kültürüyle hesaplaşacağım ben. Linç kültürünün demokrasiye bir tehdit olduğunu düşünüyorum” dedi. Oğan, “Benim Kılıçdaroğlu’ndan taleplerim olsaydı Sayın Kılıçdaroğlu hepsini karşılamaya hazırdı” diye konuştu. Oğan, Erdoğan’ı destekleme kararıyla ilgili de “Bir pazarlık asla olmadı. Biz ortaya birtakım ilkeler koyduk. Ortada pazarlık değil, ilkeler var” ifadelerini kullandı.

Yayınlama: 26.05.2023

Düzenleme: 26.05.2023 20:05

A⁺

A^-

İşte Sinan Oğan’ın açıklamalarından satır başları:

“(‘Kin tutmuyorum’ mesajı kime?) Bu birisi editlemiş, yapanın eline sağlık. Sosyal medyada gördüm hoşuma gitti, paylaştım sadece bu. Hiç kimseye özel bir mesajım yok.

Türkiye’deki bu linç kültürünü mutlaka tedavi ettirmemiz gerekiyor. Bu linç kültürünü çok tehlikeli buluyorum. Herkes sizin gibi düşünmek zorunda mı? Biz oturduk, düşündük. Çoğunluk hayır biz HDP’nin olduğu yerde olamayız dedi. Sanki biz Ermenistan’ı desteklemişiz gibi acayip bir linç kültürü. Muharrem İnce’ye öyle şeyler yapıldı ki… Muharrem İnce sağlığından oldu ya. Ortaokula kadar indi. Ortaokuldaki çocuklar yazıyor.

Ümit Özdağ’la biz dostuz yine. Farklı tercihlerde bulunmamamıza rağmen dostluğumuz devam ediyor. Bizi destekleyenler kavga ediyor.

(Ümit Özdağ’la fotoğrafı) Bu tespih sürekli elimde benim. Planlanmış bir kurgu değildi, tesbihin özelliği yok. Biz Özdağ’la beraber en başından beri tüm ihtimalleri konuşuyorduk. Bugün de konuşuyoruz. İhtiyaç olursa görüşürüz. İki medeni insanız, iki medeni siyasetçiyiz. Yıllara dayanan bir dostluğumuz var. Biz bunu yaparken sosyal medyanın başına oturanlar kraldan çok kralcı. Küfürleşen, hakaretleşen… Bu günler geçecek. Yapmayın ya…

“HAKARET EDENLERE DAVA AÇACAĞIM”

Hakaret eden herkese dava açacağım, eleştirenlere değil. Bu linç kültürüyle hesaplaşacağım ben. Linç kültürünün demokrasiye bir tehdit olduğunu düşünüyorum.

Aileme hakaret etme hakkını nereden buluyorsunuz? Büyük bir kesim tarafından sevgi devam ediyor. Akşener’e demediklerini bırakmadılar.Mantıklı eleştiriler okumayı severim ben. Element uyduranlar da var. Öyle senaryolar uyduruyorlar ki… Özgür irademizle birini destekleyemez miyiz?

Ümit Özdağ Erdoğan’ı destekleyeceğimi biliyordu. Biz Özdağ’la bütün her şeyi konuşarak geldik bu noktaya. Biz cenke girmiyoruz seçime giriyoruz. Kaliteli bir dil kullanmalıyız. Seçim süreci boyunca hiçbir genel başkanı doğrudan hedef almadım. Dün Kılıçdaroğlu’na yanıt verdim. Yine Babacan… Babacan çocukça bir tarzla aşağılamaya çalıştı, aynı anladığı dilden cevap verdim. Kim hangi dilden anlıyorsa o dilden konuşmayı iyi bilirim.

KILIÇDAROĞLU’NDAN TALEBİ OLDU MU?

Mansur Yavaş çok değer verdiğim kıymetli bir dostumdur. Eğer Mansur Yavaş aday olsaydı ben aday olmayacağım demiştim. Eğer bir Türk milliyetçisi aday olmazsa ben aday olacağım dedim.

Biz siyasetin merkezine Türk milliyetçilerine oturtmalıyız demiştim. Kimileri ne derse desin biz bu hedeflerimize ulaştık. HDP’nin kıskaca alma siyasetini defettik.

Sayın Yavaş aday olmadı, Kılıçdaroğlu adaylığını diretti ve herkese adaylığını kabul ettirdi. Biz Sayın Kılıçdaroğlu’yla oturduğumuzda birçok şey konuşuldu. Sayın Kılıçdaroğlu da bize dönük ‘Ben tabanımızı nasıl ikna edeceğiz sizin parlamentoda çoğunluğunuz yok.’ Bakınız, ‘sizin parlamentoda çoğunluğunuz yok.’Bize teklif edeceğiniz, işte cumhurbaşkanı yardımcılığıdır, bakanlıklardır, bunların bir önemi yok. Bu konuda ben ikna olmadığım sürece bunların bir anlamı yok, çerçevesinde bir konuşmamız oldu.

Daha sonra Sayın Davutoğlu’yla da bir görüşme yaptık. Ben iki görüşme yaptım Millet İttifakı ile. Kılıçdaroğlu’nun daha sonra da birkaç defa görüşme talebi oldu ben bu görüşmeyi sürdürmeyi doğru bulmadım. Daha sonra Sayın Yavaş’ın bir nezaket mesajı oldu ‘yapabileceğim bir şey var mı’ diye ben de teşekkür ederim dedim kendisine. Benim Kılıçdaroğlu’ndan taleplerim olsaydı Sayın Kılıçdaroğlu hepsini karşılamaya hazırdı. Cumhurbaşkanı yardımcılığı, birkaç tane bakanlık, şu, bu… Hazırdı. Kılıçdaroğlu bunları ifade etti. Ama benim için orada önemli olan bir makam mevki talep etmek değil, bir parlamento çoğunluğu kendisindeyken istikrar nasıl sağlanacak? İstikrar önemli. İki HDP desteği olmadan bu seçim alınabilir mi? Ve alınamayacağını ben orada gördüm. Benim için temel konu ben ikna olmadım.

Varsayalım destek olduk Kılıçdaroğlu’nu kazandırdık. Şimdi cumhurbaşkanlığı bir tarafta parlamento bir tarafta, ülke krize gidecek. Ben büyük bir fedakarlıkta bulundum ülke krize gitmesin diye. Yoksa pazarlıklar da yapılırdı. Benim için söz konusu olan o değildi. Yavaş için yanlış anlamışsa tekrar ifade edeyim. Biz ikinci turda cumhurbaşkanlığı bir tarafta meclis bir tarafta krize sürükleyeceğinin altını çizdik. Benim için istikrar önemliydi. Ülkeyi krize sokmayı göze alamazdım ben. Türk milliyetçisi olarak HDP’yle yan yana durmamız söz konusu olamazdı.

Her görüşmemizde muhakkak bir üçüncü kişinin olmasını istedim. Yavaş o toplantıda vardı.

Konuşma metnini tamamını kendim yazdım. Niye okudum? Bütün Türkiye’nin gözü oradaydı. Önemli bir konuşmaydı. Hata insana mahsustur, hata yapmamak için. Bu kararı aldık tek tek okumalıydık. Benim kalemim fena değildir, konuşma metni yazarım.

Niye öksürüyorum? Seçim döneminde yokluklarla mücadele ettik. Azerbaycan petrol kuyusu vermiş haberim yok. Kuyum olduğunu bilseydim otobüse benzin koyardım. Ortaklığım, mahkemem varsa belgesini çıkartın. İddiaları kanıtlamayan namussuzdur.

“ERDOĞAN’DAN MAKAM TALEBİM OLMADI”

Sayın Erdoğan’dan benim makam mevki anlamında hiçbir talebim olmadı. Kılıçdaroğlu’ndan olmadığı gibi. Kılıçdaroğlu verebileceğini söyledi. Ben önce ikna olmalıydım buna. Sayın Erdoğan’a gelecek olursak iddia edildiği gibi ben kendisinden randevu talep etmedim. Bir pazarlık asla olmadı. Biz ortaya birtakım ilkeler koyduk. Bu ilkeler Erdoğan tarafından kabul edildi. O an geliyor diye bir Twitter hesabı var. O ilkeleri madde madde konuştuk. Ortada pazarlık değil, ilkeler var. Bu ilkeler hem Millet İttifakı tarafından hem Cumhur İttifakı tarafından kabul edilmiş ilkeler. Anayasadaki Türklük maddesi olarak bilinen madde Babacan’ın partisi tarafından çıkarılmak istendi. Millet İttifakı’na bunu dayatmak istiyor. Özdağ da Millet İttifakı’na Madde 66’yı kabul ettirdi. Afet Bakanlığı’nın kurulması bir pazarlık değil ki. 11 sene önce Meclis’e kanun teklifi önermiştim. Benim bir bakanlık talebim yok. 2015 senesinde Binali Yıldırım beni davet etti, o zaman gitseydim zaten bakan olurdum süreç içerisinde. Benim hiç öyle derdim yok. Bana haksızlık yapılıyor.

Sınır güvenliğinin sağlanması önemli. Sınırlarımız çok daha iyi korunmalı. Bunu da kabul ettiler. Ülkeye daha fazla kaçak köçek girsin istemiyoruz. 13 milyon civarında ülkede kaçak var. Bunların bir plan çerçevesinde gönderilmesi ilkeler metninde var. Erdoğan da bir takvim çerçevesinde gönderilmesini sağlıyoruz dedi.

Özdağ’la görüşmede yoktum. Kendisi için bakanlık istedi mi istemedi mi bilmiyorum. O ikili görüşmelerdi. Orada ne konuşuldu ne konuşulmadı bilemem.

“HİÇBİR SİYASİ OLUŞUMUN İÇİNDE OLMAYACAĞIM”

Ülkeyi yönetmeye talibiz biz. Bu ülkeyi talip olmayan bir siyasi var mıdır, varsa Kılıçdaroğlu’dur. 28 Mayıs’tan siyasete devam edeceğim. Hiçbir siyasi oluşumun içinde olmadım olmayacağım. Gönüllülerle yola devam edeceğiz. Sinan Oğan gönüllüleri hiçbir beklentileri olmadan siyaset yapan insanlardır.

Ben desteğimizin ciddi bir oy getireceğini düşünüyorum. Seçmen davranışlarını iyi okuduğum kanaatindeyim. Ben burada sesi çok çıkan kitleyi değil, sessiz çoğunluğu dikkate aldım.

“PLANA SADIK KAL” MESAJI

Hiçbir gizem yok. Türk milliyetçilerine diyoruz. Plana sadık kalacak olan bize destekleyen arkadaşlarımız. Bu plan devletimiz milletimiz için bir plandır. Türk milliyetçilerini gelecekte iktidar yapacak, ülkemizin birliğini bütünlüğünü sağlayacak, sığınmacıları geri gönderecek çok geniş kapsamlı bir hareketin parçacı. Bu plan tıkır tıkır işliyor. Gizem yaratmaya falan gerek yok. Bu Türk milliyetçilerinin 5-10 yıl içinde birleşme iktidar olmasıdır.

Erdoğan seçimi yüzde 53 ve üzeri alır.

Özdağ, eğilim olarak Cumhur İttifakı’nı destekleyeceğimi biliyordu. Ben Özdağ’ın tarafsızlık tarafının ağır bastığını düşünüyorum.

Türkiye’de bir muhalefet başarısızlığı var. AK Parti 21 yıldır Meclis’te hep çoğunluğu elde etti. Meclis çoğunluğunu alman için daha ne olması lazım. Bir deprem oluyor, muhalefet daha başarısız. Daha ne olması lazım. Türkiye’de bir ekonomik kriz var.

Esad eli kanlı. Ortadoğu’da eli kanlı olmayan mı var? Orada eli temiz bir lider ararsanız selam verecek lider bulamazsınız. Sığınmacıların kendi ülkesine dönmesi lazım.

Ben Erdoğan’ın kazanmasına inandığım için buradayım. Kazanmalı. Ben Kılıçdaroğlu’nun kazanması gerektiğine inansaydım orada olurdum. Beni kimse satın alamaz. İnandığımız noktada ben yürüyorum. İnanmasaydım burada olmazdım.

ÖZDAĞ’IN KILIÇDAROĞLU’NA DESTEĞİ HDP’Yİ ETKİLER Mİ?

HDP’de bir homurdanmalar var. Homurdanmaların oya yansıyacağı kanaatindeyim. DEVA Partisi açısından da. Katılım oranı düşer.

Kararımıza saygı duymak zorunda herkes. Bazı arkadaşlar diyor ki imza verdik. İmza verdiniz teşekkür ediyoruz. Biz de seçimleri ikinci tura taşıdık. Bu saatten sonrası siyasi tercihtir.

Sayın Kılıçdaroğlu bir TV kanalında bize hakarete varan laflar etti. Siyaseti böyle düşürmeye gerek yok. Kendisinin şu an bir şansı daha varsa benim sayemdedir. Şu an Sayın Erdoğan çoktan balkon konuşmasını yapmış bakanlar kurulunu oluşturmuştu. Kılıçdaroğlu’nun önce bize teşekkür etmesi lazım. İkinci turda çalışsınlar alsınlar. Çıkmışsın bize maskeler diyorsun…

Yarın Çavuşoğlu ile beraber Antalya’da olacağız. Tüm vatandaşlarımızı Erdoğan’a oy vermeye davet ediyorum.”

Kaynak: Hürriyet