Tıp dergisi Lancet’de yayımlanan bir araştırmanın sonucu nüfusun önemli bir kesiminin koronavirüse yakalanması ve iyileşmesi ile oluşması beklenen sürü bağışıklığı kavramından söz edilemeyeceğini gösteriyor. CNN TÜRK canlı yayınına katılan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan da konuşulmaya başlanan ‘toplum bağışıklığı’ konusuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ceyhan,
İspanya’da koronavirüse karşı bağışıklık kazananları tespit etmek amacıyla yürütülen bir araştırmada nüfusun sadece yüzde 5,2’sinin koronavirüse karşı antikor geliştirdiği tespit edildi. Bir insanın kanında antikorun tespit edilmesi Covid-19 hastalığına yakalandığını ve virüse karşı bağışıklık geliştirdiğini gösteriyor.
Tıp dergisi Lancet’de yayımlanan bu araştırmanın sonucu nüfusun önemli bir kesiminin koronavirüse yakalanması ve iyileşmesi ile oluşması beklenen sürü bağışıklığı kavramından bu durumda söz edilemeyeceğini gösteriyor.
PROF. DR. CEYHAN’DAN CNN TÜRK YAYININDA FLAŞ SÖZLER
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, CNN TÜRK canlı yayınında soruları yanıtladı.
Ceyhan, toplum bağışıklığı konusuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
(Özellikle semptom göstermeyen insanlarda bağışıklık kalıcı değilmiş, uzun süreli değilmiş. Bu nasıl oluyor? Biz bunu grip gibi düşünmüştük. İspanya’daki bulgular bunun tersini söylüyor) “Ben o yoruma katılmıyorum. Antikor bakabiliyorsunuz. Antikor var mı yok mu… Artık çok iyi biliyoruz ki, antikor geliştirmeyen kişiler de eğer hastalığı geçirmişse, çok yüksek oranda korunuyorlar. Antikor geliştirmek ayrı bir şey ama bu virüs hastalıklarında biz hastalığa karşı bağışıklık sistemi mücadelesinde sadece antikorla savaşmıyoruz. Daha ağırlıklı olarak bizim bağışıklık hücrelerimiz var, onlarla savaşıyoruz.
Bu sabah bir yazı gördüm, tam da bunu çalışmışlar. Antikor gelişmese bile bu insanlar virüsü ortadan kaldırabiliyorlar. Antikor gelişmemesi, bağışıklık gelişmediğini göstermiyor. İkincisi, antikor gelişmesi de bu bağışıklığın ne kadar süreceğini göstermiyor.”
“AYDA 1000 VAKA İLE GİDERSE 11 YIL SÜRÜYOR”
İspanyollar toplumda gelişmiş bağışıklık oranını yüzde 5 olarak hesaplıyorlar çalışma çıkmadan önce. Çalışmayla yüzde 5.8 buldular.
Biz de bunun yaklaşık yüzde 2’ler civarı olduğunu söylüyorduk. Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı çalışmayla yüzde 2’nin biraz daha altında olduğu görüldü. Demek ki bu modellemelerle buna yakın değerleri tahmin edebiliyoruz. Türkiye eğer her ay 1000 civarında vakayla giderse, toplum bağışıklığının yüzde 50’sinin bile, çok iyimser olarak toplumun yüzde 50’si diyorum, bağışık hale gelmesi, yani salgının bitirecek noktaya gelmesi 11 yıl sürüyor. Yani biz bu virüsle her ay 1000 tane vaka görerek gidersek eğer 11 yılda toplum bağışıklığı bitiyor, salgın bitiyor. Dolayısıyla toplum bağışıklığı hikaye, yani masal. Bu mümkün değil.
Çünkü burada bağışıklık gelişirken bir taraftan, ilk kazananların kaybetme ihtimali de var. Bu virüsle ilgili durumu bilmiyoruz ama bu virüsün annesi SARS ile ilgili durumu biliyoruz. Orada iki çalışma yapılmış, SARS bittikten 2 yıl sonra bağışıklık devam ediyormuş ama 6 yıl sonra bakıldığında devam etmediği görülmüş.
İkincisi aşı için bireysel bağışıklığı sağlayacak aşı gelecek yıl çıkabilir. ‘Ben korunmak istiyorum’ deyince önünüze bir aşı konur, bunu yaptırdığında yüzde 50 virüse yakalanmayacaksın, yüzde 90 da yakalansan bile hafif geçireceksin. Böyle bir aşıyı yaptırıp korunursunuz ama topluma bunu uygulayıp, toplum bağışıklığı geliştirmek dolayısıyla pandeminin aşı yoluyla bitmesi çok daha uzun vakit isteyen bir şey. İki yıldan önce gelişme şansı çok düşük.”
ATEŞ KARA UYARDI: EN RİSKLİ KAN GRUBU
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara da Twitter hesabından “COVID-19 kan grupları ilişkisi ‘A’ kan grubu olanlar, çok az olmakla birlikte diğer kan gruplarına sahip olanlara göre daha kolay COVID-19 olurken ‘0’ kan grubu olanlar da az oranda da olsa avantajlılar ve biraz korunuyorlar. Korunmanın esası mesafe, maske ve el yıkama, lütfen dikkat.” açıklamasında bulundu.