28 Şubat davasında eski Başbakan Tansu Çiller’in 18 Temmuz’daki duruşmaya zorla getirilerek dinlenmesine karar verildi.
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Şubat davasında “mağdur-tanık” sıfatıyla yer alan, dönemin DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller’in 18 Temmuz’daki duruşmaya zorla getirilerek dinlenmesine karar verdi.
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde, 28 Şubat’a ilişkin 103 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya, sanıklar, bazı müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Mustafa Yiğitsoy, “mağdur tanık” sıfatıyla yer alan Tansu Çiller’in avukatı tarafından Çiller’in yurt dışında olduğu ve duruşmaya katılamayacağına dair dilekçe sunulduğunu belirtti. Yiğitsoy, bu sabah ulaşan ikinci bir dilekçede ise Çiller’in Türkiye’ye dönüp tekrar yurt dışına çıkacağının, bunun da Kasım’ın ikinci haftasına kadar süreceğinin, bu nedenle Kasım’dan sonra bir tarihte gün verilmesi halinde Çiller’in duruşmaya gelerek ifade vereceğinin belirtildiğini bildirdi.Mahkeme Başkanı Yiğitsoy, mahkemelerinin talebi üzerine Milli Güvenlik Kurulunca (MGK) “Batı Çalışma Grubu” ile ilgili cevap yazısı gönderildiğini kaydetti. Yiğitsoy, gelen yazıda, “Kayıtlarımızda 30 Haziran 1997-11 Ocak 1999 tarihlerinde görev yapan 55. Hükümet döneminde Batı Çalışma Grubu’nun kaldırılmasına ilişkin MGK kararı bulunmaktadır.” ifadesinin kullanıldığını aktardı. Duruşmada daha sonra müşteki avukatlarına söz verildi. Müşteki vekili Cüneyt Toraman, davanın sağlıklı bir zeminde yürüdüğü kanaatinde olmadıklarını, olayın “Refahyol” hükümetinin kurulması ile düşürülmesi arasına sıkıştırılmaya çalışıldığını öne sürdü. Toraman, haklarında kuvvetli suç şüphesi olan sanıklar hakkında yakalama kararı çıkarılmasını istediklerini dile getirdi. Avukat Muhammet Emin Arslan ise 7 celsedir dinlenemeyen Çiller’in dinlenmesini talep ettiklerini söyledi.
BU DAVAYI BİR AN ÖNCE SONUÇLANDIRIN
Avukat beyanları ve taleplerin alınmasının ardından söz alan sanık Çetin Doğan, “İsyan ediyorum. Yedi senedir bu davalarla boğuşmaktayım. Yaşama hakkım var. Kiminle ne görüşmüşüm, kime ne talimat vermişim, hangi siyasiye baskı yaptım, hangi adamdan para aldım? Mertçe çıkıp ortaya koysunlar. Yetti artık, bu davayı bir an evvel sonuçlandırın. Bizim ömrümüz kafi gelmeyecek buna. Ne karar verirseniz verin, ben bu davayı en yüksek yerlere kadar götürmeye kararlıyım.” dedi. Doğan, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları ile kendilerinin aynı kefeye konulmasının büyük bir talihsizlik olduğunu ifade etti. Daha sonra mütalaasını sunan Cumhuriyet Savcısı, Çiller hakkında zorla getirme kararının çıkartılıp çıkartılmamasında takdirin mahkemede olduğunu bildirdi.
ZORLA GETİRME KARARI
Mahkeme Başkanı Yiğitsoy, verdiği yarım saatlik aranın ardından ara kararı açıkladı. Yiğitsoy, “mağdur tanık” sıfatıyla davada yer alan Çiller’in bir sonraki duruşmaya zorla getirilerek dinlenmesine karar verildiğini, eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın tekrar dinlenmesine ilişkin talebin ise reddedildiğini vurguladı. Sanık Çevik Bir, “Yüzüne karşı soru sormak istiyoruz. Biz, nerede ifade vermek istiyorsa oraya gidip orada bulunmak istiyoruz.” diyerek Çiller’in nerede ifade vereceğini sordu. Bunun üzerine Yiğitsoy, Çiller’in ikametinin İstanbul’da olduğunu, İstanbul’daki mahkemeye yazı yazılacağını kaydetti. Çiller’in isterse İstanbul’da Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlanarak beyanda bulunabileceğini ya da duruşmanın görüldüğü Ankara’ya gelerek ifade verebileceğini anlatan Yiğitsoy, Çiller’in İstanbul’da ifade vermesi halinde sanık avukatları ve sanıkların da burada bulunabileceğini belirtti. Duruşma, 18 Temmuz’a ertelendi.